KUR’ANDA HOMOSEKSÜELLİK NİSA-16. AYET

Nisa-15. ayetteki 2 konu; fuhuş yapmak ve faillerin 2 kadın olmasıydı.

Nisa-16. ayetin konusu ise Nisa-15.ayetin devamıdır. Konusu yine fuhuştur ama bu kez failler iki erkektir.

Nisa-16: “Sizden onu yapan iki erkeğe de eziyet edin. Eğer tevbe eder, kendilerini düzeltirlerse onları rahat bırakın. Şüphesiz Allah Tevvabdır, Rahimdir.”

Bu ayetin homoseksüellik olmadığını iddia edenler, Nisa-15. ayette olduğu gibi fahişeten kelimesine aşırılık veya çirkinlik vb anlamlar vermektedir.

Fakat Nisa-25. ayette kullanılan fahişeten kelimesinin; köle kadının evlenerek özgürlüğüne kavuştuktan sonra zina etmesi durumunda hür kadına uygulanacak zina suçu cezasının yarısının uygulanmasına sebep olmasından, bu kelimenin yasak cinsel ilişki olduğunu anlarız. İlgili ayet;

Nisa-25: “Sizden kim muhsenat mümin kadınlarla evlenecek güce sahip değilse, “ma melaket eymanukum”(içinden) mümin KIZLARINIZLA evlensin….”Allah, imanınızı en iyi bilendir. Sizler, birbirinizdensiniz. Onları sahiplerinin izni ile nikahlayın ve namuslu yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ile uygun bir şekilde mehirlerini kendilerine verin! Evlendikten sonra bir fahişelik (fahişeten) yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır). Bu  içinizden sıkıntı/günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için hayırlı olandır. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.”

Dolayısıyla bu ayetin, kadın-erkek zinasından değil erkek erkeğe yasak cinsel ilişkiyi yani livatayı kastettiği net anlaşılmaktadır.

Bu ayet, ayrıca livatanın yaptırımından bahseder.

Livatanın yaptırımı onlara eziyet edilmesidir.

Nur-2. ayetteki erkek zinacı için uygulanacak celde cezasının uygulanması emredilmemiştir.

Peki eziyet nedir?

Eziyetin ne olduğu tanımlanmazsa kişilere göre eziyet kavramının sınırları farklı olabilir.

Allah Kur’anda bazı cezaları tanımlamış ve miktarını belirlemiştir.

Ama eziyet için herhangi bir miktar veya oran belirtilmemiştir.

Bu durumda Kur’anda eziyet ve türevlerinin ne anlama geldiğini bakarak, bu ayetin konusuna uygun, yapılması gerekenin ne olduğunu anlamak durumundayız.

21 ayette (أ ذ ي) kökünden türeyen eziyet ve türevlerinin kullanımı incelediğimizde ;

1-Bakara-196. ayette; kişinin başındaki fiziki bir rahatsızlık,

2-Bakara-222. ayette; kadınların adet hallinin eza olduğu,

3-Bakara-262. ayette; infaklarını, başa kakarak onurlarını kırmayı, gönüllerini incitmeyi,

4-Bakara-263. ayette; ardından başa kakılarak onurlarını kırarak, gönüllerini inciterek eziyete dönüşen bir sadakayı,

5-Bakara-264. ayette; ardından başa kakılarak onurlarını kırarak, gönüllerini inciterek eziyete dönüşen bir sadakayı,

6-Ali İmran-111. ayette; (Kitap ehlinin) Onlar, eziyetten başka size bir zarar veremezler şeklinde Kur’anın tümüne bakıldığında genel tavırları olan hakaret, alaylı vb tavırları,

7-Ali İmran-186. ayette; Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşanlardan çok üzücü sözler işiteceksiniz, şeklinde sözlü tavırı,

8- Ali İmran-195. ayette; Allah yolunda eziyet görenleri,

9-Nisa-102. ayette; yağmurun verdiği sıkıntıyı,

10-Enam-34. ayette; nebilerin yalanlama ve yaşadığı sıkıntıları,

11-Araf-129. ayette; İsrailoğullarının Musa nebi öncesinde de sonrasında da çektikleri sıkıntıları,

12-Tevbe-61. ayette; nebiye sözlü hakaret ederek üzdüklerini,

13-İbrahim-12. ayette; bazı rasullere kendi kavimlerinin verdiği sıkıntıları,

14-Ankebut-10. ayette; Allah yolunda çekilen sıkıntıları,

15-Ahzab-48. ayette; kafir ve münafıkların verdiği sıkıntıları,

16-Ahzab-53. ayette; nebinin evinde uzun uzun kalarak kendini ve ev halkını rahatsız etmeyi,

17-Ahzab-57. ayette; Allah ve rasulune hakareti,

18-Ahzab-58. ayette; mümin erkek ve kadınlara iftira ederek sıkıntı vermeyi, dışlamayı,

19-Ahzab-59. ayette; nebi eşleri, kızları ve inanan kadınların dış kıyafetlerine özen göstererek yabancı kimselerce hakaret, taciz vb uğramamaları,

20-Ahzab-69. ayette; Musaya eziyet edenle gibi olmama,

21-Saf-5. ayette; kavminin Musa nebiye verdikleri sıkıntıyı,

Anlattığına göre; eziyetin, bedene uygulanan fiili bir ceza olmadığı daha çok üzüntü, keder verici, dışlayıcı, vb sözlü eylem olduğu anlaşılmaktadır.

Özetle eziyet, kişiye darp gibi fiziki müdahale gerektiren bir ceza değildir. Kaldı ki böyle olsaydı bile bu kamu gücü ile yapılması gereken bir yaptırım olurdu.

Peki bu eziyetin sınırı yok mudur?

Elbette vardır. Onlar tevbe edip kendilerini ıslah edene kadardır. Çünkü bunu yaparlarsa onların rahat bırakılmaları emredilmektedir.

Livata yapan erkeklere neden kadınlar gibi evlere kapatma cezası verilmediği aklınıza gelebilir.

Erkekler her ne kadar ayrıca habis ve fuhuş olan iş yapmış olsalar da ailelerinin geçimini üstlendiğinden bu şekilde 2. bir soruna sebebiyet verilmesi istenmemiş olabilir.

Elbette en doğrusunu Allah bilir.