Kütüb-i Sitte muhaddislerinden en sahih kabul edilen Buhari’nin kitaplarındaki rivayetler göre ayetler; hurma dalı, deri parçaları, kürek kemikleri vb yerlerde yazılı olup, NEBİ ZAMANINDA KİTAPLAŞMAMIŞTIR.
İddia şu ki; Allah nebisine son ayetini indirmiş, 23 yıllık zahmetli dönem bitmiş, nebi veda hutbesini bile vermiş ama inen ayetler öylece orada burada yazılı kalmış ve sonraki halifelerin emriyle bir araya getirilmiştir.
Yani Allah, nebisini son vazifesini yaptırmadan vefat ettirmiş iddiası var ki buradaki iftiralar zincirini ve kimlere iftira edildiğini fark etmenizi önemle rica ederiz sizden.
İlgili hadislerden örnek verelim;
Buhari, Kitabu’l Tefsir,199,C.9,s.4423-4424; “(…) Zeyd İbn Sabit El-Ensari’ye atfedilen rivayette:
Ebu Bekir ve Ömer’in görevlendirmesiyle Zeyd diyor ki;
“Ben kalktım, Kur’anın ardına düşüp gereği gibi araştırdım ve onu yazılı bulunduğu deri parçalarından, kürek kemiklerinden, hurma dallarından ve hafızların ezberlerinden bir yerde topladım. Ve Et-Tevbe suresinin iki ayeti Ebu Huzeyme El-Ensari’ninyanında buldum. O iki ayeti ondan başka kimsenin yanında bulmadım.
Neticede içlerinde Kur’an toplanılan bu sahibeler, Allah kendisini vefat ettirinceye kadar Ebu Bekr’in yanında kaldı.”
Buhari, Kitabu’l Cihad Ve’s-siyer,47,C.6,s.2624; “Ebu İshak şöyle dedi:
Ben El-Bera’dan işittim, şöyle diyordu. “Müminlerden oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla, savaşanlar müsavi olmaz….” ayeti indiği zaman Rasulallah(s.a.v) Zeyd’i çağırdı. Zeyd bir kürek kemiği ile geldi ve o ayeti yazdı.”
Oysa Kur’ana göre;
Tur-1-2-3:“Andolsun Tur’a, yayılmış ince deriye satır satır yazılmış Kitaba”
Abese-13:“O şerefli sayfalardadır.”
derken bahsettiği KUR’ANDIR.
Eğer ayetler, yayılmış yani kağıt gibi açılmış deriye yazılmıyorduysa bu ayetler geldiğinde sahabe ayette bahsedilen ne kitabı, ne derisi, ne sayfası dememiş midir sizce?
Üstelik nebiye gece kalkıp vahiyleri düzenlemesi emrediliyordu.
Müzemmil-3-4: “Gecenin yarısında veya ondan biraz eksilt veya artır onu. Ve Kur’anı sıraya göre düzenle.”
Nebi zamanında ayetler; ince deriler üzerine yazılıyor, şerefli sayfalar diye nitelendiriliyor ve kitap halinde tutuluyordu.
Başka ama bu kez yukardaki rivayetlerin tam zıddı bir rivayetten bahsedelim;
Buhari, Kitabu Fedail’l Kur’an,39,C.11,s.5112; “Abdulaziz İbn Rufey şöyle dedi:
Ben Şaddat İbn Ma’kıl ile beraber İbn Abbas’ın yanına girdim.Şaddat İbn Ma’kıl Abbas’a; Peygamber(s.a.v) bir şey bıraktı mı? diye sordu.
İbn Abbas: Mushafın iki yanını kuşatan ciltler arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı, dedi.
Biz yine beraberce Muhammed İbnu’l Hanefiyye’nin yanına girdik ve ona aynı suali sorduk.
Muhammed İbnu’l Hanefiyye de: İki kapak arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı, dedi.”
Aklımızdaki soru şu; bahsedilen kişiler güvenilir kabul edilen sahabelerse, aynı ve çok önemli bir konuda nasıl bu kadar zıt beyanda bulunabilirler!
Aslında bulunamazlar. Fakat Kur’anı tahrif edemeyenler, Nebi sözlerini tahrif ettiler. Bu tahrifi yaparken sahabe isimlerini ise cömertçe kullandılar.
İftira zinciri o kadar çirkindir ki iftiraya kurban gidenler; ismi kullanılan sahabeler, nebi ve en önemlisi Allahtır.
Bu rivayet bulanıklığında tek berrak gerçek vardır, onu da Kur’an açıklar. O gerçekse;
KUR’AN, NEBİ ZAMANINDA KİTAPLAŞMIŞ VE SAYFALAR ŞEKLİNDE İNCE DERİLERE YAZILMIŞTIR.
Dikkat çekmek istediğimiz diğer husus;
Rivayetlerin bir kısmı Kur’anla örtüşürken bir kısmı Kur’anı yalanlar.
Bu durumda İKİ RİVAYET BİRBİRİYLE ÇARPIŞIR.
Bizim kabul etmediğimiz rivayet, KUR’ANLA ÇARPIŞAN RİVAYETTİR.
Tur-1-2-3:“Andolsun Tur’a, yayılmış ince deriye satır satır yazılmış Kitaba”
Abese-13:“O şerefli sayfalardadır.”
Hicr-9: “Muhakkak ki Zikr, Biz indirdik. Onun koruyucusu da elbette Biziz.”
Ayetleri buradayken, Kur’anla çarpışan rivayetlere iman edenlerin için en acı gerçek;
Bizi hadis inkarcısı diye yaftalarken kendilerinin, KUR’ANI İNKAR EDEN DURUMUNA DÜŞMÜŞ OLMALARIDIR.
Hatadan Rabbe sığınırız.
Faydalı olsun yeter ki sayın mustafa.
Çok güzel tespitler. Çok yararlı.
Allah sizden de razı olsun sayın mücahit, çok sevindim..
Her yazınızı okumaya çalışıyorum. Çok değerli tespitler. Teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun.
Eğer Buhari’nin de kitabını tahrib etmedilerse aynen dediğiniz gibi sayın serdar..
Buhari İslam dininin içini boşaltan uyduruk hadisler üreten bir şahsiyettir.