İsra-111:“Ve de ki: “Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve acizlikten dolayı bir veliye ihtiyacı olmayan Allah içindir. O’nu tam bir yüceltme ile yücelt.”
Ayetindeki “O’nu tam bir yüceltme ile yücelt.” ifadesindeki tam yüceltmenin nasıl olabileceği soruldu.
Bu sorunun cevabını aynı ayetin ilk kısmında buluyoruz.
Ayet; Hamd Allah içindir, diyerek başlar.
Devamında Allah, hamd edilecek Allah’ı yani kendini tanımlar.
Hamd edilecek Allah; evlat edinmeyen, ortağı ve acizliği olmayan Allah’tır.
Maalesef, birçok toplum ve kişinin Allah inancında çok ciddi zedeler mevcuttur.
Allah’ı tam bir yüceltme ile yücelt emrinin; İsra-111. ayetteki gibi ZEDELİ ALLAH İNANCINI DÜZELTEREK, birçok ayette tanıtılan Allah’ın zati özelliklerini dikkate alarak yapılması gerektiğini anlıyorum.
Şunu da biliyoruz ki; müşrikler putlarla şirk koşarken ve yine müşrikler dişi melekleri Allah’ın kızları, Hristiyan ve yahudiler bazı nebileri Allah’ın oğulları derken; TANRI ORTAKLARI OLMALARINDAN SEBEP onlara da hamd ediyorlardı.
Düz mantıkla Tanrıya yapılan hamd, ortaklarına da yapılmış oluyordu.
Ama Allah, bu ayetle son noktayı koydu ve hamdın sadece kendine yapılmasını defaatle vurguladı.
Soralım o halde; İsra-111. ayete rağmen şirk batağına düşmüş bir müslümanın Allah’ı tam bir yüceltmeyle yüceltme yapıyor, olduğunu söyleyebilir misiniz?
Üstelik şirke karşı sık sık uyarılmasına rağmen.
Selam
Makalenize konu ifadeler İsra 11’de geçiyor ve “De” emriyle başlıyor. Bir önceki ayette ise “Namazında sesini yükseltme, onu alçak sesle de yapma; ikisinin arasında bir yol tut” deniyor.
Dolayısıyla “[Hamd] (övgü), çocuk edinmemiş olan, otoritesinde ortağı bulunmayan, düşkünlük sebebiyle dosta (ihtiyacı) olmayan Allah’a aittir.” yüceltmesi ve övgüsü namazda okunması gereken bir bölüm gibi. Sonrasında da secde veya rüku olmalı gibi geliyor bana