YASİN-40. AYETTEKİ İDDİA EDİLEN 4 HATAYA CEVAP

Doğru meali;

Yasin-40: “Ne ayı yakalasın diye güneş onun peşindedir ne de gece gündüzün önündedir ve hepsi bir yörüngede yüzmektedir (gitmektedir).”

İlgili 4 iddiayı cevaplayalım;

1-Ayetin mealinde “güneş aya yetişemez” demez.

Sayın çalışkanın verdiği cevap çok doğrudur. O dönem insanları ay ve güneşin aynı hat üzerinde sanmaktadır.

Oysa Allah, onların aynı hatta olmadığını, güneşin ve ayın FARKLI yörünge ve döngüleri olduğundan bahseder ki, gök mekaniği bu bilgiyi teyit eder.

2- İddia şudur ki; Allah gece ve gündüzün gök cismi sanmaktadır.

Önce felekten bahsedelim; Felek; yörünge, halka, daire, döngü vb anlamlara sahiptir. 

Felek; bir eylemin periyodik tekrar etmesinden dolayı döngü anlamı da vardır. Örneğin; güneşin solar döngüsü veya dünyanın gece-gündüz döngüsü.

Dolayısıyla ayette gece ve gündüzün gök cismi sayılması değil, periyodik olarak değiştikleri yani döngüye sahip oldukları ifade edilmiştir.

3-Ayetteki diğer kelime olan سَبَحَ yüzmek ve gitmek anlamlarına sahiptir.

İki anlam da doğrudur. Ama meallerdeki yüzmek kelimesine bakalım. 

Yüzmeyi sadece SUDA yüzmek olarak anlamak ve uzayda boşluk değil de esir maddesi olduğunu yok saymak ilginçtir.

Bakalım esir kısaca ne imiş; “Bu madde katı, sıvı ve gaz gibi algılanabilir hallerden farklı olarak yoğunluğu daha AZ, vibrasyonel hızı daha yüksek, daha süptil ve daha AKIŞKAN haline verdikleri addır.” 

Yüzmek, bir nesnenin daha az yoğunluğa sahip diğer akışkanın içindeki serbest hareketi ise gök cisimlerinin esir maddesi içindeki serbest ama nizam içindeki hareketinin yüzme olarak mecazi ifade ile tanımlanmasını anlamamak muhakemeye vazifesini yaptırmamaktır.

4-İddia şu ki; akılsız çoğulların, dişi tekil olarak ifade edilmemesi, Allah’ın akılsız varlıkları yani güneşi, ayı, gece ve gündüzü akıllı kabul etmiş olduğunu gösterir.

İddiaya göre fiil, yesbehun fiili cemi müzekker değil, müfret müennes yani tekil dişi olmalıdır.

Bu iddianın gramer bilgisindeki eksiklikten kaynaklandığını düşünmek isterim. 

Ay ve güneş semai müennestir. Fakat gece ve gündür erildir. 

Ayette ne güneşin ne ayın ne gündüzün ne de gecenin çoğulu kullanılmamıştır.

Ayet, hepsini TEKİL olarak ama sadece 4’ünden topluca küllün diyerek bir arada bahsetmektedir.

Dolayısıyla bir akılsızın çoğulu kullanılmadığından dişi tekil kullanılamaz. 

Diğer gramer kuralı; bahsedilen öznelerden bir tanesi erilse hitap ve kullanılan kelimeler eril olur. 

Ayette gece ve gündüz eril olduğundan yesbehun; müzekker (eril) olmak zorundadır.

Bakara-281. ayetteki örnekteyse; nefis kelimesi tek öznedir, dişidir. Bu nedenle müfret müennes yani tekil dişi olarak kullanılmalıdır.

Tekrar edelim; bu ayette 4 özne tekildir ama hepsi bir arada anıldığından, tek akılsız nesnenin çoğulu gibi kural uygulanmaz.

Velev ki güneş, ay, gece, gündüz hepsi dişi olsaydı; yine cemi müennes olmalıydı.

Bakara-281. ayet örneğindeki gibi yine müfret müennes yani tekil dişi olamazdı. Çünkü bir akılsızın çoğulu değil birden çok tek akılsız bir arada sayılmış olacaktı. 

 

 

 

 

.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments