SEFERİ NAMAZIN TEK ŞARTI VARDIR AMA MESAFE DEĞİLDİR..

İlgili ayetimiz;

Nisa-101:Yeryüzünde sefere çıktığınız (darabtum fî-l-ard) zaman kafir olanların size kötülük etmelerinden korkarsanız, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz ki kafirler, sizin için apaçık düşmandır.”

Seferi namazın  Kur’ana göre tek bir şartı vardır: Bu şart; “İNKAR (KAFİR) EDENLERİN SİZE KÖTÜLÜK YAPMASI KORKUSUDUR.”

Yani ayete göre;

Gidilecek yerin mesafesi önemli değildir. Bu durumda herhangi bir uzaklık şartı belirtilemez.

Bu “KORKU ŞARTI OLMADAN” yapılacak “SEYAHAT” veya “SAVAŞ SEFERLERİNDE”  SEFERİ OLAMAZ ve NAMAZI KISALTAMAYIZ.

Nisa-101. ayette vurgu yapılan husus; savaş için sefere çıkma hali değil “KORKUNUN YAŞANMASI” HALİDİR.

Nitekim Nisa-102. ayette bu korku halinin yaşandığı bir ortam olarak, savaş hali örnek verilmiştir. Ki savaş örneğinin verilmesi de çok yerinde bir örnektir.

Yanılgılardan birisi de “Darabül fi-l-ard” kalıbının, Kur’anda kullanıldığı her yerde savaşı ima ettiği yanılgısıdır.

Bu yanılgı nedeniyle savaş veya savaş vb ortamlarda namazın kısaltılabileceğini söyleyenler de olmuştur.

Oysa bu kalıp;

Maide-106. ayette; yeryüzünde yolculuk (seyahat) etmeyi,

Müzemmil-20. ayette; Allah’ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde sefere çıkmayı yani çalışmayı kastetmektedir.

O halde bahsedilen korkunun varlığı için, mutlaka savaş ortamı olması gerekmeyeceğini anlamış olduk.

İlgili diğer ayetlerden de bir yerden bir yere seyahat amaçlı hareket halindeyken ya da çalışmak için gideceği yere uşalıncaya kadar bize yapılabilecek herhangi bir kötülük korkusu da namazı kısaltmamıza sebeptir.

İsterseniz örnekler vererek durumu pekiştirelim;

Ülkemiz içerisinde cana ve mala zarar veren silahlı terör örgütlerinin varlığını sizler de bilmektesiniz.

A şehrinden B şehrine bir sebeple ziyarete giden kişinin, yolu kesileceği ve terör saldırısına uğrayabileceği korkusu ve kaygısıyla namazını kısaltmasına Allah ruhsat vermiştir. Bu ruhsatı Maide-106. ayet vermiştir.

C kişisi öyle bir bölgede veya mahallede ikamet etmektedir ki işine, okuluna veya hastaneye vb gidecekken yine yukardaki benzer nedenlerele yaşayacağı korku ve kaygıyla namazını kısaltmasına Allah ruhsat vermiştir. Bu ruhsatı Müzemmil-20. ayet vermiştir.

Sebepler milyon çeşit olabilir ama net olan; Allah’ın namazı her ortam ve vakti içinde kısaltmaya dahi ruhsat vererek devamını emretmesidir.

Bu emirler, namazı sadece postürlerinden ibaret görenler ve Allah ile bağını zayıflatmış olanlar için anlaşılması kolay olmayan emirlerdir,

Oysa her türlü kötülük ve ölüm ile burun buruna gelme ihtimali varken bile, Nisa-102. ayet gereği güvenlik tedbirlerini alarak neden namaza sevk edildiğimiz, üzerinde düşünülmesi gereken çok önemli bir konu, ama bizce kıymetli arkadaşlar..

 

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments