Geleneksel öğretinin baskısı her cepheden çok kapsamlı ve şiddetlidir. Çoğu kişi Kur’an ile değil, tüm hataları ile birlikte gelenek öğretisiyle beslenir. İtiraz etme veya sorgulama kapasitesi zamanla körleşir, yanlışa iman sıradanlaşır ve doğru ona düşman olarak görünür.
Bu nedenle kişi Kur’an okurken hanifliğini öne çıkarmayı ve zihnini gelenekten kurtarmayı başarabilmelidir. Bunu başaramazsa, alim kimliği taşısa bile bakar kör olur.
Benim için asıl sorun, Allah’ın adına farzlar türetilmesi ve buna nebinin aracı edilmesidir.
Kur’anda namazın 3 vakit olduğu delilleriyle net biçimde ispatlanmasına rağmen, bahsettiğim nedenlerle ikna olmayan müslüman sayısı maalesef hiç az değil.
Konumuz gereği Kur’andaki namazları tekrar hatırlarsak; fecr(sabah), vusta(orta) ve işa(akşam) namazlarıdır.
Bana göre; namazlarını kılan bir müslümanın gece istirahatine çekilmeden önce kılacağı en son farz namaz işa(akşam) namazıdır.
Peki size göre namazlarını kılan bir müslümanın gece istirahatine çekilmeden önce kılacağı en son farz namaz hangisidir?
Cevabınız yatsı namazı mı?
Geleneğe göre; cevabınız evet. Çünkü geleneksel öğreti size namazı 5 vakit olarak kabullendirdi. Onlara göre; namazlarını kılan bir müslümanın gece istirahatine çekilmeden önce kılacağı en son farz namaz “Yatsı namazıdır”
Ama Kur’ana göre yanıldınız.
Allah’a göre; namazlarını kılan bir müslümanın gece istirahatine çekilmeden önce kılacağı en son farz namaz işa(akşam) namazıdır.
Delilim Nur-58. ayettir. Avret zamanlarından olan gece istirahati akşam namazından sonrasıdır, yatsı namazından sonrası değil.
İşte ayeti;
Nur-58: “Ey iman edenler! sizden hiç erginlik çağına varmamış olanlar; şu üç vakitte yanınıza girmek için sizden izin istesinler; sabah namazından önce, gün ortasında(öğlen) elbiselerinizi çıkardığınızda, akşam namazından sonra. Bu üç vakit “avret” vaktidir. Bunlar dışında birbirinizin yanına girip çıkmanızda size ve onlara bir günah yoktur. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar. Allah, Her Şeyi Bilendir, En İyi Hüküm Verendir.”
Ayetin konusu iki namaz ismi geçse de namaz değildir.
Ayet, insanların elbiselerini çıkarıp istirahat ettikleri avret vakitlerinde, yanlarına girecek olan kimselerin izin alarak odaya girmelerinden bahseder. Yani ayet edep ve adaptan bahseder.
Ayete göre avret vakitleri;
- Fecr(sabah) namazından öncesi,
- Araplarda ismi kaylule olan gün ortasındaki(öğlen) istirahat,
- İşa(akşam) namazından sonrasıdır.
Sizler gece istirahatinden önceki son namazın akşam namazı olduğunu fark etmeseniz de alim efendiler, hoca ünvanlılar ve Kur’anı meal edenlerin çoğu fark etti ve Kur’anda 1’i fiil hariç 13 kez akşam olarak kullanılan işa’yı sadece bu ayette yatsı olarak meal ettiler.
Çünkü onlara göre bir müslümanın gece istirahatinden önce kılması gereken en son farz namaz, yatsı namazıydı.
İşte tüm çalışmalarımda anlatmaya çalıştığım husus budur.
Geleneğin baskısı o kadar şiddetlidir ki alim sıfatı taşıyanların, yıllarını Kur’ana veren kimselerin ve itibar edilen hocaların çoğu, fark ettikleri bu ipin ucunu tutup takip etmektense “yatsı namazı” olarak meal edip örtmeyi tercih etti.
Mealde yatsı namazını okuyanlar, geleneğin 5 vakit namaz öğretisine daha da çok sarıldı. Sarılırken de aslında Allah’ın hükmü olmayan farzlara iman ettirildi.
Namazı 3 değil 5 kılayım ne olacak ki diyenler, neden insanların kafasını karıştırıyor veya insanların namazına karışıyorsun diyenler!
İstediğiniz kadar namaz kılın. Ama farz namazlara farz, diğerlerine nafile olarak niyet edin.
Allah’ın hükmüne hataen dahi ortak olmaktan Rabbe sığınırım. Çünkü Yusuf-40. ayet der ki; Allahtan başka hüküm koyan yoktur.
Bu nedenlerle imanlarınıza sahip çıkmak için Allah’ın sorgulama emrini ilke edinin ve imanınızı hiç kimsenin emin olamayacağınız niyetine ve insafına bırakmayın kıymetli arkadaşlar.