NAS YÜZÜNDEN, KUR’ANDAN SORUMLU DEĞİLLERMİŞ

İns; Türler içindeki bize ait türümüz,

İnsan/İnsi/Enesi; Türümüz içindeki erkek veya dişi herbir ferdimiz,

Nas; TÜM İNSANLARDIR.

İddia şudur ki;

“Nas, tüm insanlar demek değil; ins içinden az veya çok bir topluluktur. Bu topluluklar, rasul-nebilerin hitap ettiği azgın kimselerden oluşan topluluklardır. Muhammed nebi de azgın Arap kavmine gelmiştir. Dolayısıyla nas derken Arap kavmini kasteder. Özetle Kur’an sadece onu ve kavmine sorulup bize sorulacak değildir. Kaldı ki İbrahim-4 gereği her kavme kendi diliyle rasul gönderildiyse, Kur’an kitabımız ve Muhammed bizim kavmimizin nebisi değildir”

“Nas, tüm insanlar demek değil; ins içinden az veya çok bir topluluktur.” iddiası, Fadel Saleh Alsamerai isimli Kur’an Dil Bilgisi ve İfadesi Profesörüne aittir.

Kur’andaki bir çok kelime ile ilgili farklı anlam yüklemelerini duydum ama bu iddia ilk defa duyduklarımdan oldu.

Bu derece kesin bir bilgi bile bulanıklaştırılabiliyor ve insanların inanması sağlanabiliyorsa, muhatap olduğumuz tehditin hudutları çok hızlı genişliyor, değerlendirmesi yanlış olmaz kanaatindeyim.

Rasul-nebilerin bozulmuş insan gruplarına gönderildiği, Kur’an tarafından da sabittir. Fakat Allah, bu gruplara özelde nas diye hitap etmez..

Biz cevabımızı sadece Kur’andan vermek istiyoruz.

Bu iddiları boşa çıkarmaya veya nas’ın, “TÜM İNSANLAR” demek olduğuna aslında tek bir ayet bile yeterlidir.

İlk örneğimiz;

Bakara-213: “Kâne-nnâsu ummeten vâhideten.. ”

Meali; “Nas tek ümmet İDİ.…”

Bu ayette Allah “kane”yi özellikle kullanmıştır.

Ayet; nas’ın, İLKİN TEK ÜMMET (=topluluk)  olduğunu söyler.

Bu tanım cümesinden;

1-Türümüzün olan ins’in ilk başlarda, tek ümmet (topluluk) olduğunu,

2-Topluluk olması nedeniyle çoğulluk içerdiğini,

3-Bu ilk ve tek ümmetin “nas” olarak ifade edildiğini,

4-Görüldüğü üzere nas’ın; İns’in içinden bir topluluk değil, ins’in fertlerinin tamamı olduğu anlaşılmaktadır.

Diğer ayetimiz;

Ali İmran-9: “Rabb’imiz! Sen, geleceğinden kuşku olmayan günde, insanları (nas) toplayacaksın. Kuşkusuz, Allah sözünden dönmez.”

1-Eğer nas, insanların içinden bir topluluk olmuş olsaydı, din gününde sadece onlar Allah’ın huzurunda toplanmış olacaktı.

2-Ya diğerleri peki?

3-O gün nebiler bile sorgulanacakken, sorgudan muaf olan gruplar mı olacak?

4-Oysa biliriz ki nebiler de dahil nas yani tüm insanlar, din gününde Rabbin huzurunda toplanıp sorguya çıkacaktır.

5-Dolayısıyla nas, ins içinden az veya çok topluluk değil, yaratılmış tüm insanlardır.

Hac-75: “Allah; meleklerden de resuller seçer, insanlardan da.…”

1-Demek ki nas; nebi-rasulun hitap edeceği insin içinden az ya da çok topluluk değil, rasul-nebilerin içinden seçileceği tüm insanlıktır.

Mümin-57: “Elbette ki göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Ama insanların çoğu bu gerçeği kavramıyorlar.”

1-Bahsedilen nas; nebi-rasulun hitap edeceği insin içinden az ya da çok topluluk değil,  tüm ins ve insanlardır.

Casiye-26: “De ki: “Sizi yaşatan sonra öldüren Allah’tır. Sonra sizi, hakkında kuşku olmayan Kıyamet Günü bir araya toplayacaktır.” Ancak insanların çoğu bu gerçeği kavramıyorlar.”

1-Nas; insanların içinden bir topluluk değil, kıyamet gününde Allah’ın huzurunda toplanacak tüm insanlardır.

Bu ayetlerden sonra başka delile gerek olmadığı kanatindeyiz.

O halde nas dendiğinde sadece Arap kavmini anlamak ya bilgisizlik ya da inkara sebep aramaktır.

İddia, Kur’an ayetlerine muhalif ve geçersizdir.

Bu durumda Muhammed nebi ve Kur’an, hem bizlerin hem de tüm insanların nebisi ve Kur’anıdır.

Delil ayetlerimiz;

Enam-19: “De ki: “Tanıklık yönünden hangi şey daha güvenilirdir?” De ki: “Aramızda tanık Allah’tır. Bu Kur’an; bana, sizi ve ulaştığı herkesi (belağ) uyarmam için vahyedildi….”

Sebe-28: “Biz seni bütün insanlar (kâffeten linnâsi) için haber verici ve uyarıcı olman dışında göndermedik. Ne var ki insanların çoğu bu gerçeği anlamıyorlar.”

Bu ayetlerden açıkça görüldüğü üzere Kur’an ,Arap kavmiyle sınırlı olmayıp bütün insanları kapsar.

Bu insanlar ise; her coğrafyada ve her dönemde yaşayan insanlardır.

Nacizane tavsiyemiz; iddia sahiplerinin ünvanlarının, eğitimlerinin ve yaptıkları işlerin gözünüzü kör etmesine  izin vermemeniz olacaktır.

Bu arada bir takipçimizin iddiası aşağıdaki gibidir ki dikkate değerdir. Çünkü birçok mealde aynı hataya düşülmüştür.

“Bakara 13. Onlara en-nasın (tüm insanların) iman ettiği gibi iman edin denilince…Hmm nas tüm insanlık ise onlara vikinglerin iman ettiği gibi iman edin mi deniliyor :)”

İddiaya binaen hatalı meallerin önemli bir kısmı şöyledir;

“Onlara “İnsanların inandığı gibi siz de inanın” denildiğinde….”

“Kendilerine, “Şu halkın inandığı gibi inanın,” denildiğinde…”       (Ayette “şu” kelimesi yoktur.)

“Onlara: “Diğer insanların inandığı gibi inanın!” denildiğinde… ”   (Ayette “diğer” kelimesi yoktur.)

Arapça çok zor bir dildir. Sarf ilmi çok detaylıdır.

Aslında garamerle sıkıcı olmadan sade bir sunum yapalım istedik ama takipçimizin değindiği konu da oldukça önemli olduğundan yazımıza ekleme yaptık.

Bakara-13. ayetinin yukardaki mealleri hatalıdır.

Ayetteki iman kelimesi, İF’AL BABINDA “emene” olarak kullanılmıştır.

İf’al babının yaklaşık 16 farklı kullanımı varken bu ayette kullanılan türü; “Sayruret”tir.

Yani; fiile fail konumunda olan ismin, fiilin kökü olan masdara sahib olmasıdır.

Yani ayetin bu kısmındaki illgili isim olan en-nas, iman kelimesinin i’fal babında olan “emene” kelimesinin kökü olan mastara sahiptir. Yani insanlar iman eder, anlamı oluşur.

“Kema(gibi)” ifadesi ile birlikte ayetin bu kısmının doğru meali;

Bakara-13: “Onlara, “İnanan insanlar gibi inanın” denildiği zaman….” olur.

 

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments