KAN, NAMAZ ABDESTİNİ BOZMAZ

Kur’anda farzları belirtilen abdesti ve abdesti bozan durumları şöyle bir gözden geçirelim.

Araplarda abdest(Farsça) veya elvudu(Arapça) Kur’anda yer almaz.

Abdest, namaz ibadetinden önceki ön hazırlık ve MADDİ bir temizliktir. Abdestin manevi temizliğe dönüştürülmesi büyük hatadır. Çünkü MANEVİ temizlik olan namazdır.

Abdest ile ilgili 2 ayet vardır;

4-Nisa-43: “Ey inanıp güvenenler !

1-Sarhoşsanız, ne dediğinizi bilinceye kadar;

2-Cünüpseniz yıkanıncaya kadar, namaza yaklaşmayın, seyir halinde olursanız o başka.

3- Hasta veya

4-Yolculuk halinde iseniz,

5- Yahut biriniz tuvaletten gelmişse ya da

6- Kadınlara temas etmiş olup (cinsel münasebeti kasteder)

Su bulamazsanız temiz bir toprağa teyemmüm edin. Onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin. Allah affeder ve bağışlar.”

Ayette görüldüğü üzere, namaz kılmaya engel olan iki şey sarhoşluk ve cünüplüktür. (Bakınız “Adetli ve Lohusa Kadın Namaz Abdesti Alıp Namaz Kılabilir” başlıklı yazı)

5-Maide-6: “Ey iman edenler!

1-Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın.

“Abdestin, sadece namaz ile sınırlandırılması büyük bir kolaylıktır.”

2- Başınızı ve ayak bileği kemiklerine kadar ayaklarınızı mesh edin.

“Allah, ayağın meshine ise izin vermiştir ki bu büyük bir kolaylıktır. Fakat meshin, insanın bizzat kendi tenine teması  şeklinde yapılması gerekir. Mesh ayakkabısı, mesh çorabı veya ayakkabı gibi teni örten bir eşyaya değil.”

3-Eğer cünüp olmuşsanız iyice yıkanın.

“Cünüpken yapılmayacak tek şey namaz kılmaktır. Bunun dışında her şeyi yapabilirsiniz. Gelenekselde cünüplük, sanki günah içinde olma hali gibi öğretilirmiştir. Oysa cünüplük, sadece abdestsizlik halidir. 

Kuran okumak ve dokunmak, camiye girmek ve benzeri yasak değildir, Kur’anda yasağa ilişkin işaret dahi yoktur. ”

4- Hasta veya

5-Yolcu olur yahut

6- Sizden biri ayakyolundan gelir ya da

7- Kadınlarınızla birlikte olur da (cinsel münasebeti kasteder)

Su da bulamazsanız, temiz yüzeye (toprağa) yönelin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin. Allah, size güçlük çıkarmak istemez. Onun isteği sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamaktır. İstiyor ki şükredenlerden olasınız.”

Ayette namaza kalkacaksa mutlaka abdest alınması emredilir. Abdest, varlığı halinde su ile alınır.  Su yoksa teyemmüm ile namaz abdestinin alınması farzdır.

Çoğu kişinin odağının kaydığı nokta; hastalık ve yolculuk halinin namaz abdestini bozup-bozmadığı ve aslında bu hallerde teyemmüm emredildiği için namazı bozan haller olmadığı iddiasıdır.

Yoculuk ve hastalık namaz abdestini bozmaz ama hastalık ve yolculuk durumlarında yaşanacak bazı olası haller, namaz abdestinin bozulmasına neden olabilir. Bu ayetler, hastalık ve yolculuğun bahane olmaması, her şartta ve koşulda namazın kılınması için abdestin önce su ile yoksa eyemmüm ile alınmasını emreder.

Doğru sorular;

Hastalık ve yolculuk halinde abdest alınması neden emredilir?

Abdest bozulduğu için mi, bozulma olasılığı olduğu için mi yoksa her koşulda namaz kılınacağı için bu durumlarda mahsus kolay yol göstermek için mi?

Allah namazın her koşulda ve vaktinde kılınmasını emrettiği için; hastalık ve yolculuk halinde olsa bile, gaita sonrası (tuvalet!) ve cinsel temas sonrası namaz için abdest almayı emreder. Öncelik, ayetteki gibi su ile alınan abdesttir.

Ayet; hasta ve yolculuktaki kişinin ABDESTİ YOKSA, kişinin tuvalet veya cinsel ilişki sonrasıysa MUTLAKA abdest alması gerektiğini açıklar. Önce su ile su yoksa da teyemmüm abdestini emreder.

Daha açıklayıcı olması bakımından örneklendirelim;

Hastalığı 2’ye ayıralım. Soğuk algınlığı gibi basit hastalık olsun. Kişinin abdestli olduğunu varsayalım, tuvalete gitmediyse ve guslü gerektiren bir uyku hali olmadıysa, hastalığı abdestini bozmaz. Abdesti varsa namazını kılar. fakat abdest almadan hastalanmışsa ve yerinden kalkamıyorsa teyemmüm abdesti hakkını kullanır.

Hastalığı bu kez, idrar veya kaka kaçırma neticesini doğuran ciddi bir hastalık olsun. Abdesti bozulur. Bu durumda su varsa su ile yoksa teyemmüm abdesti alır.

Yolculuk yani hareket elbetteki namaz abdestini bozmaz. Fakat kişi yolculuğa abdestsiz çıkmışsa veya  yolculuktayken tuvalete gitmişse veya abdestli olur da gusul halini gerektirecek uyku hali olmuşsa, yolculuğunu bahane etmemeli ve namaz kılmak için mümkünse su ile değilse teyemmüm abdesti almalıdır.

Birçok kimse hastalık ve yolculuk hallerinde yaşanması olası durumları dikkate almadığından yolculuk ve hastalık abdest bozmaz, bunlar teyemmümün şartlarını belirler, der.

Oysa teyemmümün tek şartı, su yoksunluğudur.

Ve tekrar edelim; hastalık ve yolculuk, yalın halleriyle namaz abdestini bozmaz ama hastalık ve yolculuk durumlarında yaşanacak olası haller, namaz abdestinin bozulmasına neden olacağı ve namaz vakitli bir ibadet olduğu için bu durumların bahane kabul edilmeyeceğini açıklayıp abdestin alınmasını emreder.

Nisa-43. ve Maide-6. ayetlerin devamında su imkanı bulunmadığında hangi hallerde teyemmüm abdesti alınacağı sayılırken, namaz abdestinin tekrar alınması gereken haller olarak 2 durum sayılmıştır. Bunlardan biri;

1-Tuvalete gitmek ve tuvalette yapılan eylemler.

2-Cünüplük halidir.

Tuvalette yapılan eylemler hem kadınlar hem de erkekler için ortaktır. Bunlar;

1-Küçük abdest,

2-Büyük abdest

Kadınlar ile erkeklerin tuvalette farklı olan tek eylemleri ise kadının adet döneminde yaşadığı kanamadır.

Kanamanın, ortak eylem olmamasından dolayı mutlaka bu ayetlerde kanın abdesti bozması gerektiği ayrıca zikredilmesi gerekirdi. Şöyle netleştirelim;

Eğer bize öğretildiği gibi adet kanaması veya vücudun başka yerinden çıkan kan, NAMAZA YAKLAŞMAYA ENGEL OLSAYDI;

Nisa-43. ayette namaza yaklaşılmayacak haller arasında mutlaka sayılması gerektiği gibi;

Eğer adet kanaması veya vücudun başka yerinden çıkan kan, NAMAZ ABDESTİNİ BOZUYOR OLSAYDI;

Nisa-43. ve Maide-6. ayetlerde, abdestin tekrar alınması gereken durumlar arasında yine mutlaka sayılması gerekirdi.

Eğer Allah, kan ve abdest ile ilgili ayrıca bir hüküm vermeye gerek duymadıysa, onu unutmasından veya ihmal etmesinden dolayı değil özellikle kadın kullarını namazdan uzaklaştırmak istemediğindendir.

Kur’anda hükmü, sadece Allah belirler.

O halde kanın abdesti bozduğu iddiası kesinlikle Kur’ana dayanan bir bilgi değildir.

Vücudunuzun herhangi bir yerinden herhangi bir sebeple çıkan kanın namaz abdestini bozmayacağı bu ayetlerden anlaşıldığı gibi; kanama ister az aksın ister çok aksın, yayılsın veya yayılmasın ve benzeri birçok durumda belirlenmiş yüzlerce hükmün dayanağı Kur’an değilken, bu durumda ilmihal bilgilerinin dayanaklarını değerlendirmenizi önemle rica ederim sizden.

 

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments