İNŞİRAH SURESİNDEKİ MEAL HATALARI

İnşirah suresinin tamamına baktığımızda ana temanın; Allah rasulu Muhammed’e indirilen vahiy ve tebliğ görevinin kendisine verdiği ağırlığı, nebinin misyonu gereği yaşadığı zorlukların kolaylaştırılması, bu hususta Allah’ın gösterdiği yol ve verilen emir ile zorluk ve kolaylığın birlikteliğidir.

Hatalı meal-1:

Diyanet ve diğer mealler 4. ayeti; “Senin şânını yükseltmedik mi?” şeklinde 1. ayetin devamı şeklinde ve soru olarak meal etmiştir. Oysa bu ayet ne diğerlerinin devamıdır ne de bu anlama sahiptir.

Bu ayetin meali, bu şekilde de doğrudur. Cümlenin yapısı buna müsaittir. Fakat meal hatası ile ortaya yanlış olmayan bir anlam çıksa, o anlam Allah’ın vermek istediği mesaj değilse yine de hatalıdır, kabul edilemez.

4. ayetin doğru meali: “Sana, zikrini biz verdik.” anlamında ve müstakil bir ayettir.

İlk hata; ayette وَرَفَعْنَا” kelimesinin değil وَرَفَعْنَا لَkelimesinin yazıldığının fark edilmemesidir.

رَفَعَ : Bir şeyi yükseltmek; yüceltmek; kaldırmak; bir şeyi mertebe olarak yükseltmek, onu onurlandırmak anlamlarına sahipken;

رَفَعَ لَ: Sunmak, vermek anlamına sahiptir.

Sorulması gereken, Allah Ona ne vermiş? sorusu olup cevabı da zikr’dir.

Bu durumda diğer hata; Zikr kelimesinin Kur’an olduğunun anlaşılmayıp “şan” anlamının verilmesidir.

Kitapta, Ez-zikr Kur’an anlamına gelir. Ayette sadece zikr yazar, bu Kur’an olamaz diyenlere cevabımsa; zikr’e bitişik yazılmış olan zamirin, onu nekrelikten çıkarıp bilinen zikr yani sanki başında el takısı varmış gibi maarif olan Ez-zikr  anlamını vermesidir.

Kaldı ki Nahl-44. ayette وَاَنْزَلْنَٓااِلَيْكَالذِّكْرَ” zikrin Muhammed’e indirildiği yani anlam olarak Kur’anın, “onun Ez-zikri” olduğu açıklanmaktadır.

Diyanetin ve diğer meallerin “Senin şânını yükseltmedik mi?” şeklindeki meali doğru olsa da en başta bahsettiğim surenin konusu ile ilgisiz ve konuyu bölen ve anlamı kaydıran bir çeviridir.

Hatalı Meal-2:

Diyanet 7. ve 8. ayetleri; ” Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar.” olarak meal etmiştir.

Kimi mealler, “boş kalınca kalk, yorul;  boş kalınca hemen (başka bir işe) kalk;  her fırsatta kararlılıkla yeni şeyler yapmaya giriş” vb  çeviriler yapmıştır. Ayetteki kelimelere bakacak olursak;

 فَرَغَ – فَرِغَ : İşi veya meşguliyeti olmamak. İşsiz veya boşta kalmak. Bir şeyle veya kimse ile alakadar olmak, ilgilenmek, onu ele almak. Suyu bir şeyin üzerine dökmek, yağdırmak, boşaltmak gibi anlamlara sahip olsa da nedense “Boş kalmak” anlamı tercih edilmiş ve suredeki anlam bütünlüğü bir kez daha bozulmuştur.

نَصِبَ : Yorgun, yorulmuş ya da bitkin olmak, zorluk, sıkıntı, ıstırap çekmek, çok yorulmak, çalışmak, didinmek gibi anlamlara sahip olsa da kelimeye “Başla, koyul” gibi diğer anlamları tercih edilmiştir.

Bu durumda konu bütünlüğünü dikkate alarak İnşirah suresinin doğru meali aşağıdaki gibi olmaktadır:

İnşirah-1-2-3: “Sırtına ağır gelen yükünü azaltarak senin sudurunu ferahlatmadık mı?”

İnşirah-4: “Sana zikrini biz verdik.”

İnşirah-5: “Zira her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.”

İnşirah-6: “Şüphesiz her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.”

İnşirah-7-8: “Öyleyse bir işi eline aldığın zaman Rabbine yönelerek çalış/didin.”

5. ve 6. ayetlerin aynı ayetler olup peşi sıra tekrar etmesini ise çok anlamlı bulmaktayım. Sanki; dikkat edin, bu surenin konusu zorluk ve kolaylık üzerine, başka anlam vermeyin mesajı vermektedir.

Benim anladığım kadarıyla surenin net mesajı; Allah rasulu üzerinden örnekleme yaparak her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğu, zorlukları Allah’ın kolaylaştıracağı, zorlukların karşısında yıkılmamak ve yılmamak için Allah’a yönelerek elden gelenin yapılması gerektiğidir.

En doğrusunu ise Allah bilir.

 

Subscribe
Bildir
guest
2 Yorum
En Yeniler
Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments
nizamettin Çelik
nizamettin Çelik
18 Eylül 2024 09:08

Bu surenin taha 25 ten sonra gelen musanın Rabbinden isteklerine cevap olduğunu dillendirenler var ne dersiniz