Meryem-53: “Rahmetimizden dolayı ona kardeşi Harun’u nebi olarak bağışladık.”
Meryem-53. ayet tek başına son noktayı koymuştur. Ama diğer ayetleri de inceleyelim.
Nisa-163: “Biz, Nuh’a ve ondan sonraki nebilere vahy ettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Ve biz İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakup’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a vahyettik. Ve Davud’a Zebur’u verdik.”
Yunus-87: “Musa ve kardeşine “Kavminiz için Mısır’da evler hazırlayın. Evlerinizi kıble yapın ve namaz kılın. Müminleri müjdele.” diye vahyettik.”
Yukardaki ayetler, Harun’un vahiy aldığından bahsetmektedir.
Enbiya-48: “Ant olsun ki, Musa ve Harun’a takva sahipleri için bir ışık ve bir öğüt olan Furkan’ı verdik.”
Yukardaki ayetten Furkan’ın hem Musa hem Harun’a verildiğini anlıyoruz.
Biz Furkan’ın vahiy olarak Musa’ya verildiğine mutlaka iman ederiz. Aynı ayette Musa’nın yanında Harun’unun da isminin anılmasından sebep, Musa’ya nasıl verildiyse Harun’a da aynı şekilde verildiğini anlayabiliriz. Tıpkı aşağıdaki ayet gibi;
Saffat-117: “İkisine (Musa ve Harun) gerçekleri açıklayan kitap verdik.”
Aşağıdaki ayetlerde Harun, hidayet verilenler arasında sayıldıktan sonra Enam-89. ayette nübüvvet verilenler arasında sayılmaktadır.
Enam-84: “Biz ona İshak’ı ve Yakub’u bağışladık. Hepsine hidayet verdik. Daha önce Nuh’a da hidayet verdik. Onun soyundan Davud’a, Süleyman’a, Eyyub’a, Yusuf’a, Musa’ya ve Harun’a da. İşte muhsin olanları böylece ödüllendiririz.”
Enam-89: “İşte bunlar, kendilerine Kitap, Hüküm ve Nübüvvet verdiğimiz kimselerdir. Eğer onlar, bunları inkar ederlerse, yerlerine bunları inkar etmeyecek bir halkı vekil bıraktık.”
Özetleyecek olursak, yukarıdaki ayetlerden Harun’un hem Allah rasulu hem nebi olduğu ve vahiy aldığı açıkça anlaşılmaktadır.
Nebilere sadece isim ile hitap etmenin kulağa yakışıksız gelmesi, hatta asker arkadaşın mı ki sadece ismi ile hitap ediyorsun şeklindeki itiraz içinse, yine Kur’andan bulduğum cevabıma ait çalışma linkimi aşağıya bırakıyorum;