Tevbe-84: “وَلَا تُصَلِّ عَلٰٓى اَحَدٍ مِنْهُمْ مَاتَ اَبَدًا وَلَا تَقُمْ عَلٰى قَبْرِه۪ۜ اِنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَمَاتُوا وَهُمْ فَاسِقُونَ”
Tevbe-84: “Onlardan ölen birisinin üzerine asla dua etme ve onun kabri başında da durma. Muhakkak ki onlar Allah’ı ve elçisini inkar ettiler ve onlar yoldan çıkmış kimseler olarak öldüler.”
Onlar’ın kim olduğunu Tevbe-81. ayetten itibaren münafıklar olduğunu anlayabiliyoruz.
Anlıyoruz ki; Allah ölen müslümanların üzerine dua etmeye ve kabir ziyareti yapılmasına izin vermişken münafıklar, Allah ve rasulunu inkar etmişler için yasak koymuştur.
Kur’andaki her salat namaz değildir.
İşte delilimiz;
Tevbe-84: “………وَلَا تُصَلِّ عَلٰٓى اَحَدٍ مِنْهُمْ مَاتَ اَبَدًا وَلَا تَقُمْ عَلٰى قَبْرِه۪ۜ”
Ayete baktığımızda Salat’ın önüne ala (عَلٰٓى ) eki konulmuştur.
Salat’a namaz anlamı verirseniz bu ekle birlikte ayete verdiğiniz anlam; “Onlardan ölen birisinin üzerine asla namaz kılma..” olur.
Namaz sadece Allah için, Allah’a kılınır. Kimsenin; bir başka kimseye veya kimse üzerine namaz kılması söz konusu olamaz.
- Salatın bir çok anlamı vardır. Dua, bunlardan biridir. Ölen birisinin üzerine yapılabilecek tek şeyse “Dua” dır. Salatın dua anlamında kullanıldığına dair diğer bir örnek;
Tevbe-103: “……وَصَلِّ عَلَيْهِمْۜ….”
“…..onlara (üzerine) dua et…..
- Salat, namaz anlamı dışında kullanıldığında önüne genellikle ek alır.. Salatın destek anlamında kullanıldığına dair örnek;
Ahzab-56: “………اِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰٓئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّۜ”
“Şüphesiz Allah ve melekleri, Nebiye (üzerine) salat (destek olurlar) ederler….”
Özetleyecek olursak;
Cenaze için yapılan namaz değil, duadır. Bu duanın Kur’anda şekli bir formundan bahsedilmemiştir.
Zaten dua değil de farz namaz olsaydı eğer; Nisa-103. ayette belirtildiği üzere namazın en önemli öğesi olan zamanı için Kur’andan tespit yapabiliyor olmalıydık.