Kur’an metninde tahrif ve tahribatın olamayacağını çünkü onun Allah tarafından korunacağını açıklayan Hicr-9. ayet söz konusu olduğunda ilk sorulan soru; “Bu ayetlerde zikr yazar. Zikrin Kur’an olduğuna delilin nedir?” sorusudur. Önce bu ayette Allah’ın mesajına bakalım;
Hicr-9: “Muhakkak ki ZİKRİ Biz indirdik. Ve Onun koruyucusu Biziz.”
Zikrin ne olduğuna aşağıdaki ayetten bakalım;
Fussilet-41: “Şüphesiz ki kendilerine ZİKR geldiğinde onu inkar edenler. Şüphesiz ki o aziz bir KİTAPTIR.”
Kitap nedir diye merak edersek Ankebut-47 ve İnsan-23.ayetleri mukayese ettiğimizde, Kitabın Kur’an olduğunu görürüz.
Ankebut-47: “İşte böylece sana KİTABI indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanır. Şunlardan da ona inanır. Ayetlerimizi kafirlerden başkası inkar etmez”
İnsan-23: “Şüphesiz KUR’ANI sana parça parça Biz indirdik.”
4 ayet arasındaki işaretleri takip ettiğimizde, sizler de şahit olduğunuz üzere;
“ZİKR=KİTAP=KUR’ANDIR.”
O halde Allah’ın Hic-9. ayet ile koruma vaadi verdiği Zikr; Kur’an metninin ta kendisidir.
Dolayısıyla Tevbe suresinin son 2 ayetinin Kur’an metnine sonradan dahil edilmesi veya çıkarılması Allah’a iman edenler için mümkün değildir.
İman etmeyenler için zaten her şey serbest. Neye inanıp neyi reddedecekleri gönüllerinin keyfine kalmıştır. O kimseler de bizi ilgilendirmez zaten.
Çünkü bizler zorlayıcı veya zorba değiliz. Allah’ın ayetlerini anlatır ve geri çekiliriz.