Kur’anda farzları belirtilen abdesti ve abdesti bozan durumları şöyle bir gözden geçirelim.
Ab,Su; Dest,El ve Abdest: Elsuyu demektir ve Farsçadır.
Araplarda abdest ise elvudu ile tanımlanır. Elvudu, güzellik ve temizlik anlamındadır.
Her iki ifadede de Kur’anda yer almaz.
Abdest, namaz ibadetinden önceki ön hazırlık ve MADDİ bir temizliktir. Abdestin manevi temizliğe dönüştürülmesi büyük hatadır. MANEVİ temizlik olan namazdır.
Abdest ile ilgili doğrudan 2 ayet vardır. Nuzul sırasına göre;
4-Nisa-43: “Ey inanıp güvenenler !
1-Sarhoşsanız, ne dediğinizi bilinceye kadar;
2-Cünüpseniz yıkanıncaya kadar, namaza yaklaşmayın, seyir halinde olursanız o başka.
3- Hasta veya
4-Yolculuk halinde iseniz,
5- Yahut biriniz tuvaletten gelmişse ya da
6- Kadınlara temas etmiş olup (cinsel münasebeti kasteder)
Su bulamazsanız temiz bir toprağa teyemmüm edin. Onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin. Allah affeder ve bağışlar.”
Allah hataları büyütmez ve bağışlar diyerek, O’nun önemli bir ibadet olan namaz için yapılan küçük kusurları görmeyeceğini ve kabul edip affedeceğini belirtmesi, vesveseleri yüzünden abdest almayı kendine işkence haline getirenler için bir müjdedir.
Ayette görüldüğü üzere, namaz kılmaya engel olan iki şey sarhoşluk ve cünüplüktür. (Bakınız “Adetli ve Lohusa Kadın Namaz Abdesti Alıp Namaz Kılabilir” başlıklı yazı)
5-Maide-6: “Ey iman edenler!
1-Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın.
“Abdestin, sadece namaz ile sınırlandırılması büyük bir kolaylıktır. İnsanlar o dönemde her zaman abdestli bulunuyorlardı. Muhammed nebi abdestsiz olarak iş yapmaz ve konuşmayı bile istemezdi. Muhammed nebi her an abdestli olmayı yine de tercih etmiş olabilir fakat sağlık sorunları yaşayan veya yaşamın hızlı temposu içinde her an abdestli olmayı başaramayanlar için rahatlatıcı bir hükümdür.
Yüz ifadesi hakkında farklı düşünceler vardır. Su alınan ağızın ve burunun içini, vücudun dış yüzeyi kabul etmeyenler için buralara su almak farz değildir. Bizce de mantıklıdır, çünkü vücut içi sayılan yerlerin yıkanması şartı hem namaz hem de gusül abdestini zorlaştırıcıdır. Örneğin küpe, hızma veya piercing deliklerinin içi, vücudun iç yüzeyine dahildir.”
2- Başınızı ve ayak bileği kemiklerine kadar ayaklarınızı mesh edin.
“Allah, ayağın meshine ise izin vermiştir ki bu büyük bir kolaylıktır. Fakat meshin, insanın bizzat kendi tenine teması şeklinde yapılması gerekir. Mesh ayakkabısı, mesh çorabı veya ayakkabı temizse de üzeri gibi teni örten bir eşyaya değil.”
3-Eğer cünüp olmuşsanız iyice yıkanın.
“Cünüpken yapılmayacak tek şey namaz kılmaktır. Bunun dışında her şeyi yapabilirsiniz. Gelenekselde cünüplük, sanki günah içinde olma hali gibi öğretilirmiştir. Oysa cünüplük, sadece abdestsizlik halidir.
Suçluluk, günah veya kabahatli olma hali değildir. Kuran okumak ve dokunmak, camiye girmek ve benzeri yasak değildir, Kur’anda yasağa ilişkin işaret dahi yoktur. “
4- Hasta veya
5-Yolcu olur yahut
6- Sizden biri ayakyolundan gelir ya da
7- Kadınlarınızla birlikte olur da (cinsel münasebeti kasteder)
Su da bulamazsanız, temiz yüzeye (toprağa) yönelin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin. Allah, size güçlük çıkarmak istemez. Onun isteği sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamaktır. İstiyor ki şükredenlerden olasınız.”
Ayette, inanan kişi namaza kalkacaksa mutlaka abdest alması emredilir. Abdest, varlığı halinde su ile alınır. Su yoksa teyemmüm ile namaz abdestinin alınması farzdır.
Çoğu kişinin odağının kaydığı nokta; hastalık ve yolculuk halinin namaz abdestini bozup-bozmadığı ve aslında bu hallerde teyemmüm emredildiği için namazı bozan haller olmadığı iddiasıdır.
Bu iki hal, yalın haliyle namaz abdestini bozmaz ama hastalık ve yolculuk durumlarında yaşanacak bazı olası haller, namaz abdestinin bozulmasına neden olabilir. Bu ayetler, hastalık ve yolculuğun bahane olmaması, her şartta ve koşulda namazın kılınması için abdestin alınmasını emreder.
Doğru sorular;
Hastalık ve yolculuk halinde abdest alınması neden emredilir?
Abdest bozulduğu için mi, bozulma olasılığı olduğu için mi yoksa her koşulda namaz kılınacağı için bu durumlarda özellikle yol göstermek için mi?
Allah namazın her koşulda ve vaktinde kılınmasını emrettiği için; hastalık halinde olsa bile, yolculuk halinde olsa bile, gaita sonrası (tuvalet!) ve cinsel temas sonrası namaz için abdest almayı emreder. Öncelik ayetteki gibi su ile alınan abdesttir.
Ayet; hasta ve yolculuktaki kişinin ABDESTİ YOKSA, kişinin tuvalet veya cinsel ilişki sonrasıysa MUTLAKA abdest alması gerektiğini açıklar. Su yoksa da teyemmüm abdestini emreder.
Daha açıklayıcı olması bakımından örneklendirelim;
Hastalığı 2’ye ayıralım. Soğuk algınlığı gibi basit hastalık olsun. Kişinin abdestli olduğunu varsayalım, tuvalete gitmediyse ve guslü gerektiren bir uyku hali olmadıysa, hastalığı abdestini bozmaz. Abdesti varsa namazını kılar. Abdest almadan hastalanmışsa ve yerinden kalkamıyorsa teyemmüm abdesti hakkını kullanır.
Hastalık, idrar veya kaka kaçırma neticesini doğuran ciddi bir hastalık olsun. Abdesti bozulur. Bu durumda su varsa su ile yoksa teyemmüm alır.
Yolculuk yani hareket elbetteki namaz abdestini bozmaz. Fakat kişi yolculuğa abdestsiz çıkmışsa veya abdestli olur da gusul halini gerektirecek uyku hali olmuşsa, namaz kılmak için mümkünse su ile değilse teyemmüm abdesti almalıdır.
Birçok kimse hastalık ve yolculuk hallerinde yaşanması olası durumları dikkate almadığından yolculuk ve hastalık abdest bozmaz, bunlar teyemmümün şartlarını belirler, der.
Oysa teyemmümün tek şartı, su yoksunluğudur.
Ve tekrar edelim; hastalık ve yolculuk, yalın halleriyle namaz abdestini bozmaz ama hastalık ve yolculuk durumlarında yaşanacak olası haller, namaz abdestinin bozulmasına neden olacağı ve namaz, vakitli bir ibadet olduğu için bu durumların bahane kabul edilmeyeceğini açıklayıp abdestin alınmasını emreder.
Ve Allah insan için zorluk çıkarmak istemez diyerek bunu her iki ayette de önemle vurgulamasının amacı, yaşadıkları vesvese nedeniyle abdest almayı kendine eziyet haline getiren kullarının küçük hatalarını af ve bağışlama müjdesidir.
Abdest alırken; besmele çekmek, uzuvları üçer kere yıkamak, misvak kullanmak, ağıza buruna su vermek, kulakları mesh etmek, ayak parmaklarını ovalamak ve benzeri dahil diğer tüm anlatımlar, alimler tarafından tavsiyelerdir. İster yapılır ister yapılmaz. Terki abdeste zarar vermez. Farz değildir. Yanlış sünnet algısı ile bunları yapmamak, sanki Muhammed nebiyi inkar veya O’na itiraz gibi düşündürülmektedir.
Oysa sünnet, Kur’anın hayata tatbikidir. Nebinin Kur’ana bir şey ekleme veya çıkarması durumunda, onu tutar şah damarından keseriz gibi çok ciddi ilahi ikaz da mevcuttur.
Sırası gelmişken şunu da belirtmek isterim ki; Kur’anı okumak, dinlemek ve dokunmak için abdeste gerek yoktur.
Çünkü; Maide-6. ayette sadece namaza kalkarken abdest al emri vardır. Peki alınırsa? Alınırsa elbette güzel olur, çünkü maddi temizliktir. Fakat ilahi emir değildir. Alınması ile ilgili zayıf kabul edilen hadisler varsa da bunlarla haram ve helal belirlemek mümkün değildir. Kur’an okumak için ne yapılacağı Nahl-98. ayette belirtilmiştir. O şartsa;
Nahl-98: “Kur’an’ı okumak (onu anlamak ve hükmünü uygulamak) istediğiniz zaman, lanetlenmiş şeytanların şerrinden Allah’a sığının.” ayetinde belirtilmiştir.
Maide-6. ayete göre namaz abdesti, hem kadınlar hem de erkekler için aynı şekilde alınır ve aralarında herhangi bir farklılık yoktur.
Nisa-43. ve Maide-6. ayetlerin devamında su imkanı bulunmadığında hangi hallerde teyemmüm abdesti alınacağı sayılırken, namaz abdestinin tekrar alınması gereken haller olarak 2 durum sayılmıştır. Bunlardan biri;
1-Tuvalete gitmek ve tuvalette yapılan eylemler.
2-Cünüplük halidir.
Tuvalette yapılan eylemler hem kadınlar hem de erkekler için ortaktır. Bunlar;
1-Küçük abdest,
2-Büyük abdest
Kadınlar ile erkeklerin tuvalette farklı olan tek eylemleri ise kadının adet döneminde yaşadığı kanamadır.
Kanamanın, ortak eylem olmamasından dolayı mutlaka bu ayetlerde kanın abdesti bozması gerektiği ayrıca zikredilmesi gerekirdi. Şöyle netleştirelim;
Eğer bize öğretildiği gibi adet kanaması veya vücudun başka yerinden çıkan kan, namaza yaklaşmaya engel olsaydı; Nisa-43. ayette namaza yaklaşılmayacak haller arasında mutlaka sayılması gerektiği gibi;
Eğer adet kanaması veya vücudun başka yerinden çıkan kan, namaz abdestini bozuyor olsaydı; Nisa-43. ve Maide-6. ayetlerde, abdestin tekrar alınması gereken durumlar arasında yine mutlaka sayılması gerekirdi.
Adet kanaması abdestini tek başına bozmayacaktır.
Fakat şu detayı atlamamak gerek kanaatindeyiz. Mesane-rahim veya rahim-bağırsaklar vb arasında oluşup “Fistül” adı verilen (İdrarın veya dışkının, kanama kanalından çıkması durumu) ve kadının dahi henüz fark etmediği tıbbi bir sağlık sorunu olması ihtimali olabileceğinden, her vakitte namaz abdestini yenilemesi daha uygun olur kanaatine sahibiz.
Eğer Allah, kan ve abdest ile ilgili ayrıca bir hüküm vermeye gerek duymadıysa, onu unutmasından veya ihmal etmesinden dolayı değil özellikle kadın kullarını namazdan uzaklaştırmak istemediğindendir.
Kur’anda hükmü, sadece Allah belirler.
O halde kanın abdesti bozduğu iddiası kesinlikle Kur’ana dayanan bir bilgi değildir.
Vücudunuzun herhangi bir yerinden herhangi bir sebeple çıkan kanın namaz abdestini bozmayacağı bu ayetlerden anlaşıldığı gibi; kanama ister az aksın ister çok aksın, yayılsın veya yayılmasın ve benzeri birçok durumda belirlenmiş yüzlerce hükmün dayanağı ayet değilken ilmihal bilgilerinin dayanaklarını değerlendirmenizi önemle rica ederim sizden.
Uyumak bizce namaz abdestini bozmaz. Çünkü İlgili ayette buna işaret yok. Kişi abdestli yatsa kalksa fakat tuvalete gitmemişse sabah namazı için abdest alması bizce gerekmez, sabah namazını kılar. 5 dakika uyumak ile 5 saat uyumak arasında süreden başka fark yoktur.
Cuma-9. ayetteki “Cuma günü namaza çağrıldığınızda” ifadesi, doğrudur her Cuma gününü kasteder.
Her namaz için abdestin alınması gerektiği görüşü, ayetin zahirinden yapılan yaklaşımın bir sonucudur.
Allah’ın her emrinde devamlılık vardır. Ama bu devamlılık, emirlerin çoğunda birbirine bağlı bazı şartlara bağlanmıştır. Tıpkı namaz ve abdest gibi.
Ama Maide-6. ayette sizin dikkat etmediğiniz husus, “Eğer(اِنْ)”şartı ile abdesti namaza, namazı abdeste bağlayan durumlardır sayın mesut.
EĞER….. abdest alın, der.
Sizin için son kez özetlemiş olayım.
Maide-6:”….Namaza kalktığınız zaman…. mesh edin.EĞER CÜNÜPSENİZ temizlenin. VE EĞER HASTAYSANIZ veya YOLCUYSANIZ veya sizden biriniz TUVALETTEN GELMİŞSE veya KADINLARA DOKUNMUŞSA fakat/ve su bulamadıysanız teyemmüm edin…..”
Ayetten anladıklarımız;
Suyun varolduğunu kabul edip su ile alınan abdestten bahsedelim. Çünkü önce su ile yoksa teyemmüm abdestinden bahseder.
Hastalık veya yolculuk hallerinde, tuvaletten gelme ve kadına dokunduktan sonra SU İLE ABDEST ALMALISINIZ.
Neden?
SADECE NAMAZ İÇİN.
Namaza kalkmayacaksanız bu durumlardan sonra abdest almanızı gerektiren bir neden yoktur.
Namaz için abest aldınız fakat aniden TUVALETE GİTMEK ZORUNDA kaldınız. Artık namazı kılmadan abdestiniz bozuldu yeniden almak zorundasınız.
Namaz için abest aldınız fakat namaz öncesi eşinizle CİMA ETTİNİZ. Artık namazı kılmadan abdestiniz bozuldu yeniden almak zorundasınız.
Hastasınız. Mesela İSHALSİNİZ. Namaz kılmak için abdest almalısınız.
Yolcusunuz. Yolculuk abdesti bozmaz ama abdsetsiz araca bindiniz namaz vakti girdi ve su yok. Teyemmüm abdseti alarak namazınızı kılmalısınız.
Ve sayın mesut;
Namazın bitimiyle abdest bozuluyorsa eğer, sizin için ayetin geri kalan kısmına hiç ihtiyacınız yok ve hatta gereksiz bilgi.
Oysa şu şu hallerden dolayı abdest al diyorsa, abdestin bozulması durumu söz konusudur ve devamında abdest veya teyemmümle ilgili bilgilerin verilmesi, her namaz için değil abdest bozulunca tazelenmesi gerektiğini göstermektedir.
Bu şartlar da namazın bitimi değil ayette sayılan hallerdir.
Hastalık ve yolculuk abdset bozar mı demeyi lütfen, izahını önceden yapmıştık.
Hala iddianızda sabitseniz, sadece peki deriz.
Sorularıma cevap alamadım Nuray Hanım, tekrar hatırlatmak isterim. Uyumak abdesti bozar mı. Bir kişi yatsı namazını kıldıktan sonra uyusa sabah namazı için yeniden abdest alması gerekir mi? 2. olarakta, Cuma günü namaza çağrıldığınız zaman ayetinde ki cuma, her cuma için mi söylenmiştir? Lütfen cevaplandırırsanız sevinirim.
Bu 4 halde neden abdest al diyor sayın mesut?
Siz her namaz için abdest alacaksınız. Size bu 4 hali sayı sonra abdest al, demesi gereksiz. Çünkü abdet almak için namaza kalkmanız yeterli. Bu durumda tuvalet ve diğerleri sizi ilgilendiren şartlar değil.
Siz bunu anladığında sorduklarınız sorun olmayacak.
Hayır gerek yok diyorsanız, sadece peki deriz..
“Eğer namazın bitimiyle abdest bozuluyor olsaydı; Allah niye 4 hali sayıp abdest al diyerek vurgu yaptı?” demişsiniz. Ayeti hala tam olarak anlamlandıramıyorsunuz. Bu 4 hal olunca abdest al demiyor, bu 4 hal durumlarında su bulamazsan teyemmüm et diyor. Tamamem farklı şeyler. “abdest bozan haller” düşüncesinden maaleesef bir türlü kurtulamıyorsunuz. Ayet şu şekilde deseydi haklıydınız; “abdestliyken bu 4 hal durumlarında yeniden abdest alın” ama öyle demiyor 🙂 bakış açınızı değiştirin lütfen.
Yazınızı okudum. Tek katılmadığım nokta, üzerinde konuştuğumuz nokta.
Hastayken su ile abdest al. Yoksa teyemmüm abdesti al.
Yolcuken su ile abdest al.Yoksa teyemmüm abdesti al.
Tuvaletten gelmişsen su ile abdest al.Yoksa teyemmüm abdesti al.
Cinsel temasta bulunmuşsan su ile abdest al.Yoksa teyemmüm abdesti al.
Namaz, her mümine vakitli farz ibadettir.Nerede veya ne iş yapıyor olursanız olun.
Eğer namazın bitimiyle abdest bozuluyor olsaydı; Allah niye 4 hali sayıp abdest al diyerek vurgu yaptı?
Mesela siz, namazınız bitti ve abdestiniz bozuldu. Bu 4 hal sizi hiçbir şekilde ilgilendirmez. Ama neden ayetin içinde yer almış?
Lütfen teyemmüm demeyin. Çünkü teyemmümden önce varsa su ile abdest al der!!!
İddianız mantıklı değil ve zorlama sayın mesut..
Biz izahımızı yaptık sayın mesut.
Ayette “HER” namaza kalktığınızda demez.
Ama siz her namaza kalktığı anlamını veriyorsunuz.
Ayette olmayan önemli bir kelimeyi, sanki varmış gibi yorumluyorsunuz.
Nasıl isterseniz..
Siz teyemmüm abdestini ne zaman alıyorsunuz sayın mesut?
Su olmadığında alıyorsunuz.
Peki teyemmüm abdestini neden alıyorsunuz?
Namaz kılmak için.
Tuvalette gittiniz-geldiniz ve su yok. Temizliğinizi susuz ne kadar yapabildiyseniz o kadar. Namaz kılmayacaksanız eğer, abdest almanız da gerekmiyor.
Cinsel temasta bulundunuz, namaz kılmayacaksanız su ile veya susuz yine abdest almanıza gerek yok.
Ayet tuvalet ve cinsel temas hallerinde; neden abdest almaktan bahsediyor peki?
Çünkü Allah namaz kılacaksanız, bu hallerden sonra abdest alın diyor.
Yani bu hallerden sonra abdest almak gerekiyorsa, bu haller ayrıca abdesti bozan hallerdir.
Yolculuk e hastalık hallerini sormuşsunuz. Bunlar abdest bozan haller değil, suyun kullanılması ihtimalinin düşük veya zor olabileceğihallerdir. Kişi abdestsiz araca binmiş olabilir. Aracın otobüs gibi bir araç olduğunu düşünürseniz, her istediğiniz vakit durmayabilir. Bu durumda kişiye Allah, teyemmüm kolaylığı sağlamıştır. Ne için, elbette namaz için..
Keza hastalık halleri de böyledir. Bu durumu izah etmeme gerek yok diye düşünüyorum. Hasta kişinin durumuna göre teyemmüm tam bir kolaylıktır.
Son olarak bu konuyla alakalı yıllar önce facebokta bir yazı yazmıştım linkini aşağıda paylaşıyorum lütfen okuyunuz.
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=10155569854912910&id=564172909&mibextid=Nif5oz
Kişi namazını kıldı. Arkasından tuvalete gitti ve tekrar namaz kılmak istedi evet yeni bir namaz için tekrar abdest alması gerekir. Ayette dikkat edersiniz namaza kalktığınız zaman diyor. Sadece tuvalet değil isterse namazı bittikten sonra bir müddet gezsin dolaşsın yemek yesin vs. Ne zaman ki tekrar namaz kılacak yeniden abdest alması gerekir. Yani abdesti bozan tek bir şey vardır o da namazdır. Namaz bitti mi abdestte bozulur. Yeni bir namaz için yen bir abdest alması gerekir.
Nursel hanım, tuvaletten gelmek ve cinsel temas, ayeti dikkatli okursanız abdest bozan haller olarak değil su bulunamama durumuyla ilgili haller olarak sayılmıştır. Yani teyemmüm yapılması gereken durumlar olarak sayılmıştır. Abdesti bozan haller ile hiçbir alakası yok. Lütfen tekrar tekrar okuyun ayeti. bende size bir soru sorayım tuvalet ya da cinsel temas abdesti bozuyorsa hasta olmak veya yolculukta olmak neden bozmuyor. Ayette bu dört unsur arka arkaya “veya veya” diye sıralanmış.
Verdiğiniz örnek denk değil sayın mesut.
Yemek örneğinde işin içine hastalık tehditi de girer.
Abdest fiziki temizliktir, doğrudur. Bize düşünün demişsiniz ama siz sorumuz hakkında cevap vermemişsiniz.
Kişi her namaz için abdest alacaksa, neden tuvalet ve kadınla cinsel temas abdest alınması gereken hal olarak sayılmıştır?
Ker namaz için abdest alınacaksa bunları saymaya gerek yoktur.
Bunlar abdest bozan eylemlerken aynı zamanda abdest almaya sebep olan eylemlerdir.
” Peki sabah namazından önce elini yüzünü yıkayan bir insan öğle namazı içinde aynı temizlikte olabilir mi? Gitti çalıştı elini yüzünü kirletti ama abdesti var.”demişsiniz. Abdesti varsa abdest almaz. Eli yüzü kirlendiyse yıkaması yeterlidir. Bu sırada abdestte alsın derseniz, alsın. Ama bunu dini hüküm haline getirmek yanlıştır.
Sorduğumuz sorulara kendiniz için cevap bulmadıkça, Allah’ın ayette belirttiği kolaylığı reddedip, zorlaştırmayı seçersiniz.
Tercih sizin ama asıl mesele yine bunu farz kabul etmeniz olur.
Nursel Hanım. “Namaza kalktığınız zaman” cümlesi her namaz için geçerli bir cümledir. Örneğin ben çocuğuma yemekten önce ellerini yıkamalısın desem bu tek bir yemek içinmi geçerli olur yoksa tüm yemeklerden öncemi geçerli olur. Lütfen düşünün Allah bizim abdest almamızı niçin istemiş olabilir. Karşısına temiz olarak çıkmamız için değil mi. Peki sabah namazından önce elini yüzünü yıkayan bir insan öğle namazı içinde aynı temizlikte olabilir mi? Gitti çalıştı elini yüzünü kirletti ama abdesti var.
Ayetin mealinde “sadece” kelimesini eklememişiz sayın mesut. Yorumunu yaparken sadece demişiz ki hala aynı düşüncedeyiz.
Çünkü ayette namaz için abdestten bahseder. Başka herhangi bir iş ve eylem için abdest emri veya tavsiyesi bulunmaz Kur’anda. Dolayısıyla “sadece” yorumunu yapmamızda hata görmüyoruz.
“Namaza kalktığınız zaman abdest alın demek her namaz öncesi anlamını taşır.” demişsiniz ama ayete “her” kelimesini ekleyerek sanırım anlam çıkaran siz oluyorsunuz. Çünkü orjinal metninde “her” yani külli kelimesi bulunmuyor.
Namaz bittikten sonra abdestin bozulduğuna inanmıyoruz. Abdest alınmasına sebep haller, aynı zamanda abdest bozan hallerdir.
Abdesti bozan şeyler diye birşey yoksa neden tuvaletten bahsedilir peki?
Kişi tuvalete gitmişse abdestsizdir ve namaza kalakacaksa ayet gereği abdest almalıdır.
Şu soruyu sormak isteriz size.
Kişi öğlen namazı için abdest aldı ve namzaını kıldı. Tuvalate gitti. Yine öğlen vakti içinde nafile namaz kılmak istedi. Size göre abdest almadan namaz kılmalı, öyle mi?
Hayır namaza kalktığı için yine abdest almalı derseniz eğer, 10 dakika sonra kılınacak namaz için bile abdset alınmalı iddasını savunmuş olursunuz ki ayetin mantığına ters ve zorlama bir yorumdur. Çünkü her ara verişten sonra aynı vakit içinde olsa bile abdest almayı kendinize farz kabul edersiniz.
Sizin tercihiniz deriz.
Ama şunu da düşünmenizi isteriz sizden. Tuvalet, abdesti bozmaz, abdest almayı gerektirmezse Allah tuvalet şartını neden koydu, üstelik susuzluk halinde bile?
Nursel Hanım, ilgili ayeti maalesef yanlış anlıyorsunuz. Maide 6 da namaza kaltığınız zaman abdest alın diye yazar. Sadece namaza kalktığınız zaman abdest alın diye bir ibare yok. Sadece kelimesini siz kendiniz eklemişsiniz. Dolayısıyla ayeti baştan sona yanlış yorumluyorsunuz. Namaza klktığınız zaman abdest alın demek her namaz öncesi anlamını taşır. Sadece namaz için değil. Yani anlıyoruz ki abdest bozan şeyler diye birşey yoktur. Namaz biter ve abdest bozulur. Bu kadar. Selam ve saygılarımla