MAİDE-101;ENAM-19;YUSUF-3: RİVAYETLERİN VAHYEDİLMEDİĞİNİN DELİLİDİR

Kur’anda Allah, Kur’anın kendisi de dahil olmak üzere indirilen tüm kitaplar için El-Kitap ismini kullanılmıştır.

Her El-Kitap ismi, aynı ilahi kitabı işaret etmez. Hangi kitaptan bahsettiğini ayetin konusu veya bağlamından anlarsınız.

Muhammed nebiye indirilen El-Kitabın özel ismi; El-Kur’an’dır. İsrailoğullarına indirilen El-Kitabın özel ismi Et-Tevrat, İsa nebiye indirilen El-kitabın özel ismi ise El-İncil’dir.

El-Kur’an; tüm iman edenleri ilgilendiren haber ve hükümlerin yer aldığı vahiyler ile Muhammed nebinin şahsına özel inen hükümleri dahi içeren indirilmiş vahiylerin tamamıdır.

El-Kitabın El-Kur’an olduğuna dair delilimiz:

İnsan-23 ve Ankebut-47. ayetleri karşılıklı mukayese ettiğimizde, Kur’anın kitap olduğuna şahit oluruz.

İnsan-23: “Şüphesiz El-Kur’anı sana parça parça Biz indirdik.”

Ankebut-47: “İşte böylece sana El-Kitabı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanır. Şunlardan da ona inanır. Ayetlerimizi kafirlerden başkası inkar etmez”

Din gününde SADECE Kur’andan mı yoksa Kur’an+Rivayetlerden mi sorulacağız?:

Zuhruf-44. ayete göre din gününde sorgulanacağımız zikr, sadece Kur’andır.

Fakat rivayetleri de hüküm kaynağı olarak görenlerin itirazı; Zuhruf-44. ayette Kur’an değil Zikr yazmasıdır. Kur’an yazmıyorsa eğer rivayetlerde sorguya dahildir, şeklindedir.

Oysa burada yapılan açık ve gözden kaçırılan hata; Zuhruf-43 ve Zuhruf-44. ayetlerin arasındaki bağın koparılmasıdır.

O zaman iki ayeti birlikte okuyup inceleyelim;

Zuhruf-43-44: “Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru yoldasın. Şüphesiz O, sana ve kavmine bir öğüttür ve yakında sorulacaksınız.”

Allah’ın, rasulune sımsıkı sarıl dediği şey nedir?:

Zuhruf-43: “Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru yoldasın.”

Şahit olduk ki Allah’ın rasuluna sımsıkı sarıldığı dediği şey; kendisine vahyettikleridir.

Peki Allah, rasulune ne vahyetmiştir?:

Enam-19: “De ki: “….Bu Kur’an bana, sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam için vahyedildi…”

Yusuf-3:Bu Kur’anı sana vahyetmemizle, biz kıssaların en güzelini sana anlatıyoruz..”

Ahkaf-9: “…Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim.”

Şahit olduk ki Allah, rasulune sadece Kur’anı vahyetmiştir.

Tüm iman edenleri ilgilendiren haber ve hükümlerin konumlandığı yer neresidir?

Cevap ayetimiz aşağıdadır;

Maide-101: “Ey inananlar! Açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayınız. Eğer Kur’an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (Açıklanmayanları) Allah onları affetmiştir. Çünkü Allah Gafurdur, Halimdir.”.”

Ayetten anladıklarımız;

  1. Kur’an dışında hüküm ve haber içeren başka vahiy olmadığı,
  2. İman edenleri ilgilendiren tüm hükümlerin sadece Kur’anda yer alacağı,
  3. Fakat Allah’ın affettikleriyle ilgili hüküm olmayacağıdır.

Kur’an dışı kaynak olarak Allah’ın nebiye ayrıca hüküm verdiği iddiası, Maide-101. ayette Allah’ın affettim dediği konularda fikir değiştirdiği iddiasına evrilir ki bu durum Allah ile alay etmektir.

Akıl ve muhakeme sahiplerine son kez soralım;

Rasulun sımsıkı sarılması gereken SADECE Kur’an iken; nasıl Kur’an dışında Allah rasuluna ayrıca hüküm verildiği iddia edilebilir?

İşte bu basit soruya kendini ancak Allah’a teslim etmiş bir nefs ile cevap verenler, şirk kapısını kapatabilecektir.

Bu konuda daha önce yaptığım çalışmamın da linkini ayrıca bırakıyorum kıymetli arkadaşlar.

TÜM HÜKÜMLER KUR’ANDADIR. KUR’AN DIŞI HÜKÜM ŞİRKTİR.

 

 

Subscribe
Bildir
guest
2 Yorum
En Yeniler
Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments
nizamettin Çelik
nizamettin Çelik
4 Temmuz 2024 15:01

Selam nursel hanım salat hakkında ki çalışmanızı görmek isterdim