YELLENMEK NAMAZ ABDESTİNİ BOZMAZ

Sizlerle, kendi adıma henüz İKNA OLDUĞUM bir konuyu paylaşmak istiyorum. Konu gereği, nezaketten uzak biraz açık konuşacağımdan dolayı, kabalık olarak değerlendirmemenizi özellikle rica ederim.

Kur’anda abdesti düzenleyen 2 ayet bulunur. Birincisi Maide-6 diğeri Nisa-43. ayetleridir.

Maide-6:”Ey inananlar! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız ve (ıslak ellerinizle) başlarınızı meshediniz ve aşıklara/ayak bileklerine kadar ayaklarınızı da. Eğer cünüp iseniz hemen temizleniniz. Eğer hasta veya yolculukta iseniz veyahut tuvaletten gelmişseniz yahut da kadınlara yaklaşmışsanız ve su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa yöneliniz/teyemmüm ediniz. Ondan yüzlerinizi ve ellerinizi meshediniz! Allah size güçlük çıkarmak istemiyor fakat şükredesiniz diye sizi temizlemek/arındırmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor.”

Nisa-43:“Ey inananlar! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene, cünüp iken de -yolcu olan müstesna- gusledene kadar namaza yaklaşmayınız. Şayet hasta veya yolculukta iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse veyahut kadınlara temasınız olmuşsa su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm ediniz. Onunla yüzlerinize ve ellerinize meshediniz. Muhakkak ki Allah Afuv’dur, Gafur’dur.”

Kur’an ayetlerini düz ve anlıyor olduğunuz düşüncesiyle hızla okuduğunuzda, ayetlerin içerisindeki mevcut olan diğer detayları gözünüzden kaçırma ihtimaliniz de o oranda yükselecektir. Bu nedenle Rab, ayetleri düşünerek ve akıl süzgecinden geçirerek okumamızı birçok ayetinde tavsiye eder. Bu ayetlerden bazıları;

Sad-29:”Sağduyu sahipleri ayetleri düşünüp anlasınlar ve öğüt alsınlar diye, Sana indirdiğimiz mübarek bir Kitaptır.”

Muhammed-24:”Onlar, Kur’an üzerinde düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitleri mi var?”

Detaylı açıklanmış Kur’anı bu metodla okuduğumda, bir çok kişi gibi benim de abdest ayetlerinde gözümüze bir detay ilişti. Bu detay “tuvaletten gelmişseniz” ifadesidir.

Bu ifadenin klasik yorumuna göre; tuvalette yapılan eylemler namaz abdestini bozar. Ayet, kadın ve erkek ayrımı yapmadığı için tuvalette yapılan eylemler 3 tanedir. Bunlar; işemek, kaka yapmak ve yellenmektir.

Kur’anın Türkçe mealine göre bu şekilde yapılan izahın itiraz edilecek hiçbir yanı olmadığını ben de kabul ediyorum. Ki bu ana kadar ben de bu kabullere göre pratik yaptım.

Fakat şimdi ayetin Arapçasına bakalım. Tuvalet olarak çevrilen kelime الْغَٓائِطِ (=ğaiti) kelimesidir.

Yellenme konusundaki detay ise bu kelimenin hakiki anlamıyla ortaya çıkar.

Ğaita, Arapların o dönemde tuvalet kültürlerinde kullandığı ve ayette yer almış bir kelimedir. Bilinen anlamlarından iki tanesi bizim için çok önemlidir.

O dönemde tuvalet, bizim bildiğimiz gibi kapalı bir alan değil, insanların gözünden uzak, boş ve tenha bir mecrada küçük bir çukur kazarak ihtiyaçlarını giderdiği bir durumdur. 

Açılan bu küçük çukurun adı da ğaita’dır. Gaitanın diğer anlamı ise kakadır.

Şimdi buradan yapılabilecek 2 yorumu birlikte incelemiş olalım;

  1. Ğaita, ihtiyaç gidermek için açılan ÇUKURDUR. O halde bu çukur, sadece işemek veya kaka yapmak için açılabilir. Ve bu iki durum da kişinin taharetini gerektirir.                                                                                                                                                                                                      Abdest, namaz öncesi su ile yapılan maddi bir temizlik olması nedeniyle, hem farz olan bilinen uzuvlar ile bu durumlarda necis olan örtülü uzuvların da su ile temizliğini yapmamızı istemesi, abdestin amacı ile de uygundur.                                                                                                                                                                                                                                                  Akıl sahibi biri, sadece yellenmek için çukur açmanın ve o gazın da o çukura girip üzerini örtmenin mümkün olmadığını bilir.                                                                                                                                                                                                                                                            O halde ayette yer alan (جَٓاءَ مِنَ الْغَٓائِطِ) yani “ğaiti’dan gelmenin” sadece bu iki durumu kapsadığını fakat yellenmeyi hariç tuttuğunu anlarız. Çünkü yellenmek su ile tahareti gerektiren bir durum değildir.                                                                                                                                      
  2. Ğaita’nın diğer anlamı ise KAKADIR. O halde ayette abdesti bozan şey, sadece kaka yapıp gelmektir. Bu durumda hem yellenme hem de işemek abdesti bozmaz, yorumu yapılabilir. 

        Her iki yorumda da yellenmenin namaz abdestini bozmayacağını anlamış olduk.

Ben 2. yorumu dikkate al/a/mıyorum. Çünkü 1. yorum; o dönem Arapların tuvalet kültürünü tam olarak tanımlamakla birlikte Rabbin, edebin sahibi olarak kitabında kakadan gelmek ifadesini tercih etmeyeceğine inanıyorum. 

Neden diye soracak olursanız;

Kadınlara ait regl ve cinsel birliktelik sonrası gebe kalma durumunu anlatan ifadeleri bile son derece nazik, örtülü ama anlaşılır ifade eden Rabbin 2. anlamı kullanmayacağına inanıyorum.

Kaldı ki 2. yorumda işemek, su ile temizlik gerektiren bir eylemdir ve namaz abdestinin amacı olan su ile temizlik prensibinin ihlali olup ona uygun düşmeyen bir durumdur.

Aklınızdan geçecek olan 2 muhtemel soruya da cevap vermek istiyorum;

1-Yellenmenin namaz abdestini bozmadığına inansam ne olacak? Şu an sağlıklı ve genç olabilirsiniz. Yellenmek ile sorununuz da olmayabilir fakat yaşlanmaya devam ettikçe veya farklı sağlık sorunları yaşamaya başladıkça bu kontrollü durumunuzu koruyamayabilirsiniz. Gençliğinizin ve sağlıklı oluşunuzun sizi yanıltmasına izin vermeyin.

Çevrenizdeki yaşlı insanlarınıza bakın! Onların bu özel durumlarının hiç olup olmadığını merak veya fark ettiniz mi! Güçleri zamanla daha da azalırken, kontrolsüz yellenmeyle abdest tazelemek zorunda olduklarına inanarak, ya namazlarını bıraktıklarına veya abdest almanın kendilerine nasıl eziyet haline dönüştüğünü de gördünüz mü! Ben gördüm.

Kaldı ki çok hızlı ve tempolu yaşamlar içindeyiz. Yellenmekle abdestinizin bozulduğuna inandığınızda, o yaşam hızında zamansızlık sorunu yaşayarak abdest alamadığınız için namaz vaktinizi kaçırıp kaçırmadığınızı düşünmenizi rica ederim sizden. Hayır diyebilenler, oldukça konforlu bir mesai yaşıyor olmalı diye düşünürüm. Zamandan kazanmak için teyemmüm abdesti alırım da diyemezsiniz. Çünkü teyemmüm, hasta veya yolcu değilseniz, zamansızlık nedeniyle değil su kıtlığı nedeniyle alabileceğiniz bir abdesttir.

Gördüğümüz gibi yellenmenin namaz abdestini bozmaması, iş ve günlük yaşantımız ile yaşlılarımız ve hastalarımız için çok büyük bir kolaylıktır.

Peki bu benim hevesimin beni yönlendirmesi ile bulmak istediğim bir sonuç muydu, sizce! O halde Maide-6. ayetin sonuna doğru gidelim;

Maide-6: “…Allah size güçlük çıkarmak istemiyor fakat şükredesiniz diye sizi temizlemek/arındırmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor.”

O halde beni temizlediği ve bana güçlük çıkarmayıp kolaylaştırdığı için Rabbe şükür ediyorum.

2-1400 küsur yıllık bir zaman içinde o  kadar alim kişi tarafından verilmiş aynı fetva bir tarafa; sen bir tarafa..

Sen kimsin! İlmin ne! Sıfatın ne! Kime neden muhaliflik yapıyorsun! Kafir, haddini aşan, çarpıtan, hüküm çıkarmak için Edille-i Şeriyyeyi bilmeyen, alim kişiler bilememişken ilahiyat okumadan ve Arapça bilmeden Kur’andan konuşan hadsiz, örtüsüz fetvacı-tebliğci misin sen?

Hepsine cevabım, hayır. Hakikaten, Rabbin bana verdiği aklı az biraz kullandığım için beni bunlardan biri olmakla suçlayacak olanınız, olacak mı acaba! Sosyal medyada oldu çünkü..

Kur’an için ruhbanlık yoktur. Tek beklentim, Kur’andan ayetler ile itiraz edenlerdir. Kur’ana dayanmayan ve ona aykırı olan her bilgi kaynağı, Rabbe ortaklığa götürür. Bu noktada tanış olmasak ta, dikkat edelim birbirimize temennisi ile..

Subscribe
Bildir
guest
7 Yorum
En Yeniler
Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments
Mehmet Topçu
Mehmet Topçu
22 Eylül 2024 22:46

Teşekkürler

oğuzhan
oğuzhan
1 Kasım 2023 08:56

Bu ayetlerden anladığım kadarıyla uyku da abdesti bozmuyor, zira uykuda yellenme ihtimali olduğu için abdest bozulur diyorduk. Buna yorumunuz nedir acaba?

Smt
Smt
18 Ağustos 2023 12:02

Aşırı zorlama bence..
Yeri geldiğinde Araplardan bize ne diyoruz, Kuran evrenseldir diyoruz. Onların giyim kuşamını sunnet diye benimseyene tepki gösteriyoruz. Simdi de gelmiş Araplar çukur kazardi diyoruz. Bilmek zorunda değilim ki onların nasıl ihtiyaç giderdiklerini.
Ayrica bu kadar gramer / kelime kökü bilmek zorunda değiliz. Mümkünde degil. Sadece kelimenin manasına bile bir çok itiraz edecek vardır dil bilenler tarafından.
Ki her yellenen bilir ne olduğunu/olabileceğini.

Anon
Anon
12 Kasım 2022 22:32

Bu biraz zorlanma oldu sanki. Yellenmede kaka parcaciklari cikabilir ve bu da yikanmayi gerektirebilir. Ayrica o zamanin tuvalet kelimesi cukur manasini barindiriyor diye yellenmeyi cikarmak biraz zorlama sanki. Turkce tuvalet olunca yellenme abdesti iktiza ediyor arapca olunca etmiyor, neden cunku cukur anlami var ve yellenmeyi cukura gomemeyiz?!