HAKİKATİ MUHAMMEDİYE TEVHİDE AYKIRI BİR İNANÇTIR

Hakikat-i Muhammediye inancı, İslam’ın öğretisi olan bir inanç değildir.

İslam kültürüne, başka inanç ve kültürlerden değişerek giren bir inançtır. Kaynağı ise az çok bellidir.

Örneğin bununla ilgili İncil’e baktığımız zaman İsa nebi için şöyle dendiğini görüyoruz;

Yuhanna 1/3-4: Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı. Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.

Yuhanna 17/4-5: Hz. İsa onların ifadesiyle Pederine seslenirken şöyle diyor: Ey peder sende dünya daha yokken senin yanında bulunduğum sırada sahip olduğum izzetle beni yanında yücelt. 

Bu konular üzerine çalışma yapan kişilerden örneğin Reynold A. Nicholson ki kendisi tasavvuf üzerine uzman araştırmacı oryantalisttir. Hakikat-i Muhammediye inancının, “İslam Sufileri” kitabında aynen Hristiyanlardan gelen bir inanç olduğunu açıkça ifade eder.

Prof. Dr. Şinasi Gündüz de “Pavlus Hristiyanlığın Mimarı” kitabında bu inancın Hristiyanlık kaynaklı olduğunu ve oradan gelerek benimsendiğini yazar.

Hangi kaynağa bakarsanız bakın bu kültürün İslam kaynaklı olmadığını daha çok Hristiyanlıktan geçiş yaptığını anlatır.

Hakikat-i Muhammediye inancına göre Allah vardı, sonra Allah Muhammed’in nurunu var etti ve bütün varlıklar varlığını Muhammed’den kazandı.

Bu inancın kaynağı çok eskilere kadar uzanıyor. İnsanlık her zaman Tanrı ile olan ilişkisini anlamlandırmaya çalışırken bunu sahip olduğu inançlar ve değerleri gözeterek  yaptı mecburen.

Yaratılış teorileri arasındaki yerini Helenistik dönemde alan “Sudur nazariyesi”, Yeni Platoncu akımın kurucusu Plotinos’un geliştirdiği bir teoridir ve Plotinos’a göre evren, varlığa kaynaklık eden Tanrı’dan Nous (Zeka)’un taşması ve aşağıya doğru gitgide somutlaşarak çeşitli katmanlar meydana getirmesiyle meydana gelir. Aristoteles’in Metafizik adlı kitabında öne sürdüğü fikirler de bu teorinin gelişmesinde etkili olmuştur.

Büyük ihtimalle İncil’deki bu ifadeler de eski Yunan felsefesinin uzantısıdır. Çünkü Hristiyanlığın zemininde o kültür mevcuttur.

Hristiyanlara ait bu İsa nebi inancının, nebimiz üzerinden dine empoze edilip benimsenmesi durumundan başka bir şey olmayan Hakikat-i Muhammediye inancının, müslümanların nebimizi diğer nebilerle mukayese ederek yeterli görmemesinden sebep mi yoksa tahrif çabalarının başka bir çalışması mıdır, hiç bir zaman bilemeyeceğiz.

Ama bildiğimiz ve bilmemiz gereken tek şey; Hakikat-i/Nur-u Muhammediye inancının İslam ve tevhid ile bağdaşan hiçbir yanının olmadığıdır.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments