NEFSİ VAHİDE ADEM Mİ, HAVVA MI, BAŞKA BİRŞEY Mİ?

Nisa-1: “Ey İnsanlar! Sizi tek bir nefsten (nefs vahide) ve ondan da (nefs vahideden) eşini yaratan ve her ikisinden de çok sayıda erkek ve kadınlar çıkaran Rabbinize takvalı (karşı sorumluluk bilincinde) olunuz! Adıyla birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a, akrabalara (erham) karşı sorumluluğunuzu koruyunuz. Muhakkak ki Allah üzerinizde daimi bir gözetleyicidir.”

Tek bir nefis diye meal edilen, “nefs vahide” kelimesidir ve gerçekten de bilinmeyen bir şeyin tanımı mıdır?

İlk insanın yaradılışından mı yoksa insanların doğum ile yaratılmalarından mı bahsetmektedir?

Müfessirlerin çoğu, neredeyse tamamı “nefs vahide”den Adem, “zevceha” tabirinden de Havva’nın kastedildiğini söylerler.

Halbuki ayette, buna delalet eden sarih hiçbir delil/kanıt yoktur.

Fasih Arapça’da zevc kelimesinin müennesi (dişisi) yoktur. Kadın erkeğin zevci, erkek de kadının zevcidir.

1-“Nefs vahide” Adem’in müradifi (eş anlamlısı) değildir. Adem özel bir isimdir “ma’rife” (bilinen)’dir. Halbuki “nefs vahide” ise, “nekire” (belirsiz)’dir.

2- Adem, erkek (eril), “nefs vahide” ise dişildir. Nisa (kadın) suresinin 1. ayetinde, insanların doğum ile yaratımından bahsedilirken bu kelimenin kullanılması ise çok önemli bir işarettir. 

3-Eğer “nefs vahide” yi Adem olarak yorumlarsak da, Araf-189-190. ayetlere göre, onu ayrıca müşrik ve kafir ilan etmiş oluruz.

Şimdi ilgili ayetleri incelemeye başlayalım;

Enam-98: “Sizi tek bir candan (nefs vahide) den inşa eden O’dur. O bir kalma yeri ve bir dinlenme yeri belirlemiştir. Andolsun Biz, anlayan bir toplum  için ayetleri geniş bir şekilde açıkladık.”

Ayette geçen “müstakar” yani “karar kılınan yer” ile “müstavda” yani “dinlenme yer” hakkında farklı yorumlar yapanlar olmuştur. Bazılarına göre emaneten kalınan yer babaların sulbleri (dölleri), karar kılınan yer ise anne rahmidir. 

Karar ve dinlenme yeri olarak ana rahmi olduğunu düşünenlerdenim. Bu düşüncemizi Enam-98. ayet tek başına fakat aşağıdaki 2 ayette birlikte net biçimde desteklemektedir. Bunlardan;

Müminun-13: “Sonra onu karar-ı mekinde nutfe (döllenmiş yumurta) haline getirdik.”

Müminun-14: “Sonra nutfeyi alaka yaptık. Sonra cenini bir çiğnemlik ete benzer bir nesne mudğa yaptık. Sonra o bir çiğnemlik nesneden kemikler yarattık. Sonra kemiklere et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratılışla inşa ettik. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir!”

Görüldüğü üzere “kalma ve dinlenme yerini” ana rahmi olarak  en net açıklayan ayetlerdendir.

Karar, kalınabilecek rahat yere denir. Mekin; bir şey üzerinde gücü ve etkisi olan şeydir. Öyleyse nutfenin oluştuğu yer, hem onun kalmasına imkan veren hem de oluşmasına etki eden yerdir. O yer, ana rahminden başkası değildir. Yani rahim, erkeğin spermi ile kadının yumurtasının kalabileceği, nutfeye dönüşeceği, değişeceği, gelişeceği ve dünyada yaşayabilecek güce erişeceği yerdir.

Zümer-6: “Sizi tek bir candan (nefs vahide) yarattı. Sonra da ondan (nefs vahideden) eşini var etti. Sonra da hayvanlardan sekiz eş/dört ayrı tür lütfetti (nezele). Sizi de annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa geçirerek yaratmaktadır…?”

Bu ayette, bebeğin anne rahmindeki gelişim safha sayılarından bahsederek gebeliğin, nefsi vahidenin ise gebelik başlangıcı olan döllenmenin yani (zigot)u işaret ettiğinin güçlü bir delili olarak değerlendiriyorum.

Erkek türü nereden yaratıldıysa eşi de oradan yaratılmıştır; yani kadın erkekten değildir.  Adem ve eşi ile ilgili ayetlerin üzerinden İsrailayatın gölgesi kalktığında, Allah’ın değişmez ilkelerinin tüm dünya zamanlarını kapsayıcı olduğu da dikkate alındığında, ayetlerin Kur’ani mesajlarına daha çok yaklaşabiliyoruz.

Özetle; eşi Ademden yaratılmamış, her ikisi de aynı kaynaktan yaratılmıştır.

Bu şu anda yaşayan insanlar için de geçerlidir, çamurdan yaratılmış ilk beşerlerin neslinin sonradan çoğalması için de geçerlidir.

Çünkü ilk yaratımdan sonra beşer nesli; kadın ve erkeğin cinsel birlikteliği veya İsa nebinin annesi Meryem gibi istisnai gebelikle çoğaldı.

Bu konudaki detaylı ve uzun açıklamalarımı “Adem, ilk nebi  fakat ilk insan değildir” yazımda paylaştım.

Araf-189-190: “O, sizi tek bir candan (nefs vahide) yaratan ve kendisiyle huzur bulsun diye eşini de ondan (nefs vahide)  var edendir. Eşini sarıp örtünce (onunla birleşince) eşi hafif bir yük yüklendi (hamile kaldı) ve onu taşıdı. Yükü ağırlaşınca her ikisi de Rableri Allah’a, “Eğer bize salih bir çocuk verirsen elbette biz Sana şükredenlerden olacağız!” (diye dua ettiler).Fakat onlara salih bir evlat verince; kendilerine verilen şeyde Allah’a ortaklar koşmaya başladılar. Allah, onların ortak koştukları şeyden yücedir.”

Bu ayette bahsedilen ve evlat isteyen kadın ve erkeğin bizler gibi saradan insanlar olduğu, her ikisinin de ayrı ayrı “nefs vahide”den yani (zigot)tan yaratıldığı ve Allah’tan salih bir evlat istedikleri, Allah’ın da kendilerine istediklerini o evladı vermesine rağmen, her ikisinin de Allah’a şirk koştuğu ifade edilmektedir.

Özellikle, bebek isteme vurgusu ile sıradan insanların nasıl yaratıldığına açıklık getirmiş bir ayettir.

Hepimiz gebeliğin bir kadın veya erkeğin cinsel birlikteliği ile veya İsa nebinin annesi Meryem’in istisnai durumu gibi gerçekleştiğini biliriz.

Sıradan insanların da nefs vahideden yaratıldığı vurgusu, Nisa-1. ayetin mealinin Adem ve eşine  kaydırılmaması için verilmiş çok özel bir ayettir. 

Bu ayetin Adem ve Havvayı işaret ettiği iddia edilirse, onları ayrıca kafir ilan etmiş oluruz ki, bu mümkün değildir. Çünkü ayetin devamında Allah’a şirk koştukları bildirilir.  Ayrıca;

Enam-99: “O, gökten su (yağmur) indirendir…….”

Enam-99. ayetin devamında, suyun inmesiyle topraktan her çeşit bitkiyi ve o bitkilerden filizi o filizlerden de de danelerin çıkmasından bahseder.

Enam-98-99. ayetlerin peş peşe gelmesi, öncelerindeki ve sonralarındaki konuların değişmesini dikkate alacak olursak, her ikisini de beraber okumak gerektiği, 99. ayette suyun toprağa inmesi ile tabiatın canlanması ve doğumu; 98. ayette de erkekten gelen sıvının kadındaki yumurta ile birleşmesi sonucu insanda doğumun başlangıcı olan döllenmeyi ve doğumu kastediyor olmasını düşünmekle birlikte;

Enam-98. ve Zümer-6. ayetler son noktayı koymaktadır aslında.

Dolayısıyla “nefs vahide”yi Adem olarak yorumlamak mümkün değildir.

Nefs vahide’yi, insanı meydana getiren döllenmiş yumurta hücresi yani zigot(tek hücre) ve benzeri olarak anlamak ve onu HER İNSAN İÇİN GEÇERLİ bir kavram kabul etmek Kur’an semantiği açısından daha doğru ve daha tutarlıdır.

Tekrar edecek olursak bu ayetlerde bahsedilen, özellikle Adem ve Havva değil, Adem ve Havv’anın nasıl yaratıldığı değil,  bahsedilen  sadece tüm insanların tek bir kaynaktan ayrı ayrı yaratılması durumudur.

Nefs vahidenin zigot olduğuna işaret eden diğer ayetlere de bakalım;

Hucurat-13: “Ey insanlar! Muhakkak ki Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık …..”

İnsan-2: “Gerçek şu ki biz insanı katışık (döllenmiş) bir nutfeden (zigottan) yarattık…”

Bu durumda nefsi vahide yani nutfe; döllenmiş yumurta hücresi olan (tek hücre=zigot) dememiz ayrıca tüm insanlar için geçerli bir kavram olduğu ortaya çıkmaktadır.

Yukardaki ayetleri Nisa-1 ile birlikte okursak eğer;

“Ey insanlar! Sizi zigottan, eşinizi de zigottan ve çocuklarınızı da zigottan yaratan; ve bunlardan da çok sayıda kadın ve erkek çıkaran (belki çoğul gebelik, belki de her bir gebelikten doğan kız ve erkek kardeşler) Rabbinize karşı takvalı olun…” anlamı oluşur.

Daha hakim fikirler ve bilgiler öne sürüldüğünde, en doğrusunu öğrenmek amacım olduğu için araştırmak ve kabullenmek bana düşen olur.

İnsanın yaratılışına dair bilgi veren ayetlerdeki ‘nefis’ kelimesi için “döllenmiş yumurta” manasının bu gerekçeyle seçilmesi doğru olmuştur düşüncesindeyim. Çünkü; yaratılışla ilgili olmayan ayetlerde nefis kelimesi bazen beden, bazen ruh bazen de bunların birleşmiş hali manasında kullanıldığından ona göre anlam verilmiştir.

Subscribe
Bildir
guest
4 Yorum
En Yeniler
Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments
Tezcan demir
Tezcan demir
Reply to  Nursel Durabay
12 Ağustos 2022 10:11

Nefsi vahide = tek bir nefis, diyoruz değil mi? Saylan şey nefs ,sayı ifadesi de vahide oluyor yani,ama burda yanlış bir durum var; “tek bir nefis” diyebilmek için kural gereği vahidun kelimesi başta nefsin sonra gelmesi gerekiyor,,e peki nefsin vahide ne oluyor; burada vahide nefsin niteleyeni olarak ” tek tür nefs anlamına gelebilir..o z amanda yukarda arkadaşın dediği kadın çıkarımı doğru olabilir..not: ben bu kuralı yeni işittiğim için kaynaklardan doğrulanması şart,,siz de bakabilirsiniz

Cem Bilici
Cem Bilici
2 Haziran 2022 23:49

Nefsi vahide asla bir yumurta (zigot) falan olamaz.Zira nefs Kuranda akıllı iradeli varlıklar için kullanılır.Nefsi vahide kadınlardır…